-Tüm bunlar bir hikmet midir sence…

Kadri Atmaca
185

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

-Tüm bunlar bir hikmet midir sence…

çocukların tüm hayallerini elinde almak mı?
yoksa zorla dayatıp da tüm halkı ağlatmak mı?
daha da bir elzemdi iblise kuytu köşelerde
hepsi de pir-i pak sofu ruhlu kimselerdi
ayakları kaydırılıp da tek tek ortadan yok edilen
mikrop kaplı tüm alanlarsa hala kuşatma altın da ya
tüm şehitlikler de beklerler her sabah en erken
oraları sanki analarımızın bir ağlama duvarı olmuşsa
tüm umutların bir bir yok oluşta koyup da gidişinden

hep panik sarıp sarmalıyor hem içimizi
hem de tüm dışımızı
kör ebe oynuyoruz sanki de aydınlık günlere inat
taş hendek ve çukur içinde yüzdürüyoruz derimizi
kurşun yağmuru yağışlı taş sokaklarda
itler sarmış her bir yanı kuduz dişleriyle
bir bir canlar eritilmekte masum ve günahsız biçimde
şehitler hiç ölmez ya
oysa nefesleri o anda kesik bir sessizliktir çöküntü

saygı sevgiden mahrum kalmışlarsa bu insanlar
vur kaç misali ezilirler ayak altın da
kim vurmuşa dönmüş bir anda yürekler
asla kar bile pis kokuyu alamıyor kör vicdanlardan
sokaklar yalnız onca kancık taşlara rağmen
kaypak dağlar yıkılıyor durmadan kasabaların başına
çaresizlikte açılıyor yaratana eller
yoksa tüm bu kasıtlar ve hainlikler dönmelere bayram mı?

hakka riayet etmiyor artık hiçbir kimse
kul olup kalıyor yalancı adreste
haçlı çanı kuruluyor her anda tepemizde
kurguları geçiriyorlar beynimizden
pis kokuları hiç gitmiyor ki burnumuzdan

kardeşliğe kök sarmış nice bağ bahçeleri yıktılar
nice anılar kayboldu çirkin yüzlerden
mıh gibi çaktılar göğsümüzün ortasına savaşı
engin dağların kardelenleri vuruldu gelinliğiyle kıpkızıl
hurafeler uçuruldu güvercin yerine barış adına
bir türlü özümüze dönemeyiz bu dönek yollarda

umutlar sustu sessiz sessiz ağlıyor gün
her yer de çok karanlık be can
sadece Türklere hasmıdır şehit olmak kurban
dünya olmuş Türklere şehitlik için mekan
her yanda Türk var
her yanda oluk oluk akıyor kan
heyecanlar tıkalı sevinçler kayıp sevgi yine tatilde
bu insanları anlamak ne mümkün ırgat olmuş beyinleriyle

yutkunamıyorum bilen
içim ve dışım ile manyakça bir sükut içindeyim
şehitler'im gözlerimin önünde toprak olurken
kırılası şu ellerim ise böğrümde sımsıkı bağlı
tüm ülkeyi sarmış sis bulutları
kıyılarımız da yatıp da duran minik bebeler varken
dağ ayıları geldi aklıma kendine karışmayana dokunmayan
bunlar insan değil ayı bile olamazken nedir ki
arkalarındaki güruhlar topuk topuk
bu güruhlar nereden ısmarlama ki aslı astarı bizden kopuk…

(21.01.2016) AZAP…

Kadri Atmaca
Kayıt Tarihi : 29.1.2016 14:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kadri Atmaca