Bir taraf zulüm, bir taraf düğün olmuş
Tulua ermeden önce gece, zifire durmuş
Kan revan götürürken cihanın her bir yanını
Zalimler kahraman, mazlumlar horlanan olmuş
Anaların haykırışı yüreklerde yangın
Ruhu cansız bebeğine kapanırken baygın
Kadehi kırılsın, sadece izler kudretli
Bilmiyor ki başına geçer saklandığı mabedi
Anlamaz yaşamayan, zulmün zerresini anlamaz
İnsan nedir, insan kimdir? İşte keşmekeş
Herkesin fikri var ama efkar-ı am bedbaht ve keş
Toz dumanken ortalık, bedenler bedbin ve leş
Hangi biriyle başa çıkabilir aciz başım
Habersizse yaptığından, bikes kardaşım
Alemde koca koca mamur edilmiş binalar
İçinde ahkam kesen hodgam zavallılar
Biz gariban, harap bitap yaratıklar
Bir güneş doğsa, aydınlansa bezgin ruhlar
Güneşin doğuşunu hep geceden bildik
Yazık ki biz hiç güneşi göremedik
Varlığın harikasını bizar bekledik
Heyhat cezbeden nameyi besteleyemedik
Dünya beyhude çalarken yanlış kapıları
Hala şaşkın ararken hakikat anahtarını
Hodbin gözler önünde bir avuç kederli
Yeşertiyor susuz çölde, en nadide filizleri
Gün gelecek, gövdesinde doğrulacak filizler
Dal budak meyve verecek çekirdekler
Kokusu, rengi yediveren saracak her bir yeri
Toprak bereket, gök rahmet fışkıracak
Nihayet açılacak gökkubbenin penceresi
Dizlerinde görünce emrine ram gençleri
O vakit diyecek, şimdi devran sizindir
Özlenen sabaha, gün tulu edecektir
Artık sükut bozulacak lal dudaklardan
Melekler yeniden inecek göğün bağrından
Ruhi revan arzı endam edecek tuludan
Ve hicran silinecek, yavrusuna hasret analardan
25.03.2009/HJK
Salih Fevzi AkınKayıt Tarihi : 18.6.2009 16:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!