Tüllenir Bir Erguvani Renk İle Zaman...

Tüllenir,
erguvani bir renk ile,
Uhrevi akşamlar,
gözlerimizden yaş olur düşer,
değişir renklerle birlikte,
Bütün zamanlar...

Dünyevi bütün hisler,
Çekilir düşüncelerden,
Geceler yıkanır,
RAHMETLE!
Nurlu ufuktaki,
sırlı hecelerden...

berzahtan ötelere,
bir ahenkle savrulur beden,
vuslata erer ruh,
geçer ışık suretinde,
zamanın içinden...

Kanatlanır uçar ruh,
ötelere sessizce,
Cezbeye girer inler,
Hiç olur benliğinde....

Göçer varlık aleminden,
semalara ulaşır,
Vuslata erer,
mest olan ruh,
hiçliğede ulaşır...

Her soluk,
bir Rahmet,
nakşeder yüreklere,
yürekler huzur bulur,
varınca secdelere...

eşyaya iner sırlar,
değişir mekan,zaman,
benlik gidince anlar insan,
Olmazmış HİÇ olmadan...

gönüllere düşünce,
Uhrevi solukları,
minareler seslenir,
yıkar karanlıkları...

kutlu çağırışlarla,
İnler ezanlar,tekbirler,
İç çekerek yürekler,
İlahi sesler dinler...

gelir asılır zamana,
eşyadaki hakikat solukları,
Keşfeder akıl bunları,
anlar,bütün zamanlardaki,
hakikat sırlarını...

Ruhlara ötelerden,
rahmet buhurdanları akar,
Şehir sükunet bulur,
göklerden nurlar yağar...

Tevekkülle açılan eller,
kanatlanır semaya,
yayılır müjdeleri,
Zulme batmış dünyaya...

döner,cezbede durur,
renkli helezonlar taşır,
Sonsuzluğa ram olur,
Meleklere ulaşır...

nazenin inleyişler,
göklere dua olur,
kanat açar yürekler,
sonsuzlukta var olur...

dillerden düşürmez,
sonsuz yakarışları,
Ve üveyikler gibi,
ulaşır çağrışları...

Son solukla dirilir,
varır huzurda ağlar,
Ruh varlıkta 'BİR' olur,
Semavat,gökler çağlar...

Gözler nemlidir artık,
ilahi huzurdadır,
benlikten geçmiştir ruh,
Af kapısındadır!...

Her korkunun içinde,
bir ümit besler durur,
Üveyikler gibidir,
yakarır huzur bulur...

gök kubbeden kapılar,
yağar rahmetten pınar,
İnler bedenler,ruhlar,
Şevkle oturur kalkar...

davet gelince eğer,
icabet olur emre,
ilâhi buyruklarla,
İnince yeryüzüne...

Huzur bulmuştur Ruh,
kanatlanır yol alır,
kalbe inince vuzuh,
sükûnet bulur kalır...

Öteleri uçarak,
Hiç olur candan geçer,
sidret-ül müntehadan,
kanatlanarak geçer!...

O'nun sıfatlarında,
vücut bulur dirilir,
onda bir ve var olur,
onda yok ve hiç olur!...

LA İLAHE İLLÂLLAH!
diyerek son bir defa,
varır yolun sonunda,
Sonsuzluk sofrasına...

Ruh kanatlanır uçar,
ötelere,son defa,
Parıltılar saçarak varır,
O sonsuz YARADANA!...

Ahmet ziya İNAM
Mersin-18 Ağustos 2010 çarşamba