Yağmur bekliyor toprak...
Bir yığın arzu...
Yürek sağanaklarıma eklendi beklediğim yağmur...
Alaca karanlık gecenin sabahında...
Tarifsiz umut yorgunluğunda...
Çiseleyen ılık gönül yağmuru yağmayalı...
Bu yaralı kalp sinmiş kuytu bir köşeye...
Yine bir Kasım
Kuru soğuk...
Sıcağın yokluğu
Üşütüyor.
Gönül bahçemde çiçekler soluyor.
İçimde tutkuyu coşkuya...
Coşkuyu hüzne...
Hüznü umuda bırakan
bir silsile var.
içimdeki dehliz taştı. Tuttum sanıp elimden kaydırdıklarım , görmeden yaşadığım, susarak konuştuğum, dokunmadan hissettiğim
her şey bir an ya da zamansız bir mekan...
Birşey istedim, imkansız oldu.
Peşinden koştum, yoruldum.
Defalarca vazgeçtim.
Defalarca denedim.
Susmanın çaresizliğini de yaşadım,
Sabah açtım canımı aldım turnalardan selamını...
Üşütmeden...
Yağmur gibi ılık ılık yağdın içime..
Seni gördüğüm o ilk gün
Bir yanıp bir sönmüştüm ...
Ama Olsun
Ama olsun bu acının bile bir tadı sarhoşluğu
İnsana yaşadığını hissettiren bir yanı var
Ama olsun o saklı anıların
Üzerimde hala toz pembe tozu var
Ama olsun o günlerden kalma kulağımda
Poyrazın ıslığıyla kabaran dalgaların ürküttüğü korku anlarında
Bu duruma aldırmadan ruhumuz dans etsin
Sevda türküleri tutturalım
Ellerim ellerinde gözlerim gözlerinde
Yollar bitmesin
Anlar içinde olalım
Şiir nedir biliyo musun?
Çöldesin...
Susuzluktan Serap görüyorsun...
Koşuyorsun suya...
Elini daldırıp almak istiyorsun...
Şiir değil o, o aşk..
Martılar yükselirken semaya,
Denizin eşsiz sesi yine seni hatırlattı.
Kos adasına düşen gün ışığı,
Hasretimle buhar olup,
Bulutlardan sevdama çisil çisil yağarken,
En güzel aşk şarkılarını söylüyordu kaknüs kuşu.
şiirler çok güzel tebrik ederim
merhaba
TÜLİN HANIM MERHABA.