Kuru bir ağaç gibi kesip atmak istedim
Yiğit, suçsuz, günahsızım niye başımı kesiyorsun dedin.
Kararım kesin kötü huylu olman yetmez mi dedim
Ben doğruyum suçum yok tek suçum seni sevmek dedin
Doğru olsaydın keşke bu kadar güzel olmasaydın dedim
Kuşum tenden
kafesinde,
Yarin saçını
Okşar durur,
Hüma kuşum
Şiir sözlüm
ki ateş arasında özledim seni
İki yaşam ateşim yanıyor
Deli deli
Biri yaşadığım için içli içli
Diğeri yaşamadığım için tepkili
Geceyi yakan kırmızıya değil sitemim
Seninle anlam bulan
Merhametin sahiline
Demir attım
Dalgalara sordum seni...
Uçan kuşa...
Gün doğumuyla o gemi limana ulaşır sandım
O pembe hayallere daldım
Meğer yelkeni kırık bir gemiye umut bağlamışım.
Elleri kalbime,
Sesi yüreğime,
Kokusu tenime,
Sevgi ve mutluluktan dönsün dünya
Ressamlar en tutkulu resimlerini yapsın
Şairler en derin duygularını döksün mısralarına
Ozanlar sazlı sözlü
türkülerini söylesin
Yağmurlu bir gündü o gün
Öyle güzelsin ki
Gel bana yağmurla
Öyle özelsinki
Islanmasın gözlerin
Öyle saf öyle hoş ki gönlüm
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var.
Sevgiyle yapılan kahvede şifa,
Elde maharet dilde muhabbet var.
Kahvem acı, günüm orta şekerli, hayallerim bol köpüklü...
Her yudumunda biraz özlem
Her telvesinde bolca hüzün var
Her yer bembeyaz dışarıda kar yağıyor...
Karanlık gecem, kızıl şimşekler çakıyor...
Gözümün önünde hatıralar eriyor...
Gökgürültüsü, rüzgar fırtına kopuyor...
Düşündükçe Alev Alev içim üşüyor
Buz gibi hayaller
Dolunayda ışıldar,
Karabiber ağaçları...
Buruk da bir kokusu var.
Oldukça esmer salınımlı,
Çingene ruhlu bir ağaç,
Mırıl mırıl şarkılar söyler içten içe.
şiirler çok güzel tebrik ederim
merhaba
TÜLİN HANIM MERHABA.