Destur ver Ehl-i İstanbul,
Sende başka şehirde düğümlenir nefesim,
Güneş doğmaz, karanlık çöker sanki.
Aşkın tohumu bu topraklarda,
Yüreğim sıkışmış sarmaşıklarda.
Niceler boğuldu sırr-ı aşkta,
Duyar mısın?
Kelimelerden bağıran sırlarımı.
Görebilir misin?
Harflere değen yaşlarımı.
Ah! Anlar mısın?
Yüreğimin halini.
Bir fidandım,
Toprak yoluma çıktı, bana yer verdi;
Sırrımı ektim, ihanet etmedi;
Köklerim sarmaşık misali sardı, tek kelime etmedi;
Yapraklarımdan güneşi görmez, yağmuru bilmez oldu,
Bana sırtını dönmedi.
Bir bulut olsam,
Gözyaşlarımı yağmurla bıraksam,
Her damlasıyla seni ıslasam;
Yaşımın bittiği yerde kan ağlasam,
Göz yaşımla san dokunsam,
O an sende kaybolsam.
Bak, lale geldi tevhide,
Vahdet yağmurunu beklemekte;
Aşk şarabını içmekte;
Kendi içine dönmekte.
Ansızın düştüm aşka,
Perperişan oldum bir bakışa;
Onca yasak varken kalbe,
Dinlemedi, tutuldu vefasıza.
Sanma ki şikayetçiyim,
Uzaklarda kaldım, kokunu özledim;
Annem diye sarılıp, öpmek istedim;
Başımı göğsüne dayamak, ağlamak istedim;
Her ne istiyorsan ara,
Yıllar boyu, yollar boyu ara.
Bulana dek ara,
Bıkamadan, yılmadan ara.
Çok kızıyorum onlara,
Aşktan yoksun gönülle,
Aşk yok diyorlar,
Her şeye aşk diyorlar,
Aşkı ulu orta konuşuyorlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!