Biz insanoğluyuz,
Adem'den bu yana,
Ne çok tüketiyoruz?
Büyürken çocukluğumuzu,
Yaşarken ömrümüzü,
Her yeni günde
Dün'ü tüketiyoruz.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
tükene tükene yaşam zordur derler, tebrikler
Biz insanoğluyuz,
Topraktan geldiğimizi,
Tekrardan toprağa gideceğimizi bile bile
Aslımızı tüketiyoruz...
_________bu güzel şiiri ve güzel yürek sesini canı gönülden kutlarım,yüreğinin sesi hiç susmasın Nimet hanımcım.
Dünlerden bu güne ne çok şey tükettik
Merhamet duygularının tükendiği gün bu gün. İnsanlığımızı tükettik .Barışı tükettik...Kırdık güvercinlerin kanatlarını aldık elinden zeytin dalını ateşe attık
ve karşısına geçip ÖYLECE seyre daldık.....Gözler kan çanağı..
Sevgiler dost yüreğine
tüketmek gereği amma birde müsrüf olmasak
Biz insanoğluyuz,
Topraktan geldiğimizi,
Tekrardan toprağa gideceğimizi bile bile
Aslımızı tüketiyoruz...
evet haklısınız gaflet içindeyiz yüreğinize sağlık kutlarım muhabbetle tam puan
insan olarak her yeri tüketiyoruz doğayı adaleti yargiyı sevmeyi acıları cok anlaklı geniş kapsamlı bir şiir yüreğinize sağlık
Hayatı 'tüketerek ' öğrenmek acı da olsa başka yolu yok ...mecburi bir eylem bu,genelde hep bir dövüş bir sövüş yaralı çıkarız içinden ....
Değindiğiniz anlamlı ve derindi ...kutluyorm,çok çok beğendim efendim,saygımla .
Tüketiyoruz
Biz insanoğluyuz,
Adem'den bu yana,
Ne çok tüketiyoruz?
Büyürken çocukluğumuzu,
Yaşarken ömrümüzü,
Her yeni günde
Dün'ü tüketiyoruz.
Gülerken gözyaşlarını,
Ağlarken kahkahaları,
Sevilirken seveni,
Severken kendimizi tüketiyoruz.
Biz insanoğluyuz,
Konuşursak nefesimizi,
Konuşmazsak kendimizi,
Üretirken gücümüzü,
Tüketirken emeğimizi,
Beklerken sabrımızı,
Birlikteyken zamanı tüketiyoruz.
Bülbül gül uğruna kanını tüketiyor,
Biz yağı için gülü tüketiyoruz.
Yaşamak adına lüksü,
Lüks uğruna doğayı tüketiyoruz.
Aşık olmak için yüreğimizi,
Aşık olunca gururumuzu tüketiyoruz.
Biz insanoğluyuz,
Topraktan geldiğimizi,
Tekrardan toprağa gideceğimizi bile bile
Aslımızı tüketiyoruz...
06/08/2013 VAN
Nimet Öner
DOĞANIN VE YAŞAMIN ANLAMI TÜKETMEK KEŞKE BUNLAR OLMAZSA COK DOGRU DER KALEM AMA YAPACAKDA BİŞE YOK CANIM ARKADAŞIM PAM PUANLA SEVGİLER
Yüreğinize sağlık tabiki devamlı bir şeyleri tüketenler aslında kendileri tüketip kendilerini bitirip giderler ama bazıları tükenirken bazılarıda insanlık adına bir şeyler üretirler üretenler daima tarihler boyu anılır hatırlanır tüketenleri yargılar gibidirler onun için Kültürümüz ve medeniyetimiz bizlerin en büyük zenginliğimizdir bu tüketmeye karşın üretmemizde gerekir aslında tüketmeyede hakkımız olmamalı bu bizim zenginliği tüketmeye asla insanoğlu olarak hakkımızda yoktur dilerim daima üretici olmak yolunda ilerleriz sevgimiz ve saygınlığımız artar kutlarım yürek sesinizi kaleminiz daim olsun sevgilerimle...
Tükenerek tüketiyoruz maalesef..geceler tükeniyor gündüzler tükeniyor mevsimler tükeniyor. üretmek için çaba gösteriyoruz geriye bir şeyler bırakmak için.. yoksa anlamsızlaşıyor yaşam..
Biz eksiliyoruz farkına varmadan.Gerçek yaşam...
Kutlarım çok güzel bir konu.. Sevgiler yüreğinize..
Yaşamla yüzleşen şık bir şiirdi...Kutluyor,saygılar sunuyorum...
Bu şiir ile ilgili 24 tane yorum bulunmakta