Savruldum, diri mi, ölü müyüm ben?
Bil ki elâm cansız, bakınıyorum.
Kavruldum, Sahra’nın, çölü müyüm ben?
Bil ki Leylâ’m susuz, bak yanıyorum!
Dönmedin, dönmezsin, bitmez inadın,
Fışkırır ansızın, her yerden yâdın,
Dilimden düşmedi, hiç bir an adın;
Bil ki belâm, sonsuz, çok anıyorum.
Dostlar yarı yolda koyup döndüler,
Gel-gitler, tufanlar, bir bir dindiler,
Yalnızken ıslatır, kırkikindiler;
Bil ki lâlem ansız, yıkanıyorum.
Hayaller kurmuştuk, bakarken aya,
Kâbusla uyandım, bölündü rüya,
Görenler şen-şakrak, sansınlar güya!
Bil ki balım gamsız, takınıyorum.
Kim bilir kaç yıldır, yüreğim yaslı,
Prangalar eski, zincirler paslı,
Ararım derbeder, menzilim puslu;
Bil ki yolum yönsüz, sakınıyorum.
Her şey tatsız, yavan, yok haz, hevesim,
Daralır gün be gün, göğüs kafesim,
Tekliyor, kalp yorgun, çıkmaz nefesim;
Bil ki zalim sensiz, tıkanıyorum.
Dalında şakıyan, bülbülün bendim,
Sanma ki hasreti, alt edip yendim,
Usulca çekildim, kabıma sindim;
Bil ki gülüm sessiz, tükeniyorum...
13.09.2021
Muhittin Alaca
Kayıt Tarihi : 13.9.2021 18:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!