Aydınlığımın tükenmeye başladığı şafak vaktinde
Yürümeye başlayanımsın sen erimeyen karlarımın üzerine
Şakaklarıma yağan kar dudaklarımla buluşurken
Elimde bir demet gül çalacak bir kapı arar ayaklarım
Gülümser bana beni benden daha iyi tanıyan yalnızlıklarım kapı aralığından
Ürkek bir kuş gibi çırpınır şimdi yüreğim, oda bilirdi ki biz hep yalnızdık
Lanet okurken yalnızlığıma çıkıp gelenimsin sen ne olur gitme
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Devamını Oku
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken



