Elimde erzak, önümde savaş, elinde benliğim
Düştüğüm çukurun dibini ben bile göremedim, yavaş.
Yaprak yutuyorum, en son dilek tutuyorum, bakıyorum
Kabuğunda çocuktan bir mızrak duruyor, çekiliyorum.
İlk sabahın bilinmez esenliği üzerine;
Önlüğümü alıyorsun, pencere açık, bu da intikamdır.
Belki veda bu, anlatamayız açlık içindeki bir kirpiye.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta