Tuhaf bir rüya üzerine uyku ertesi doğaç ...

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Tuhaf bir rüya üzerine uyku ertesi doğaçlama

1.
Uyku arasında bir bardak su içirilmesiyle sıcak yaz’ın; başladığında, hayaller belirdiğinde;
huzurlanacak bazı adamlar, sıçraya sıçraya mobilyalar üzerindeki yerlerini alıyor.
*

Geniş salonunda kör uzayın, tersyüz mobilyalar; geçit vermez yüzücülük paylaşım adına.
Seyir ettirme zevkleridir ve tanıdıkları olanak da üzerlerinde, etraf izleyicilerine.
Bir kanepe, yüzüyor baş aşağı, beş metre ötede aynen durmakta bir sandalye.
İnsanlar var hepsinin ters-üzerleri’nde; bakışları bitimsiz, yakın-uzaklar’da bir sürü yıldız …
Ufku süzüyorlar arsız! Gözbebek, görünmeyen çeperli evin tabanı ile bu mobilyalar
arasına sığışmış gibi, bir yer edinmiş: insanlarda yumurtanın akı kalmış;
gözbebekleri mobilyaların altında sıkışmış kalmış; bu şekliyle, insanlara pür huzur kalmış.
Bilemiyorlar, umudu bilmediklerinden umutsuzluk da ne …
Huzur içinde, ışıltının altında, gördükleri o her şeyi sessizce ve coşkulu, süzüyorlar.

*
Sümerlerden “Akrep Adamlar”, ‘gel’ kapısını açmış gözükür bu bakışlara.
Aslında, ışıltılı kör seyr’e bakan gözbebeksiz gözler birer güneş gibisinden.
Gün her, geçit veriyor “Güneş-Tanrı Amash” a; ve geceye de gitmesi için, başka bir kapıda.

2

Kim verebilir öğrenebileceklerinden fazlasını, amaçlamazsan yok etmeye kendi korkunu!
Ve kim uygun düşürebilir bu duruma; “sen, o’sun, bu’yum ben! ”, desene sorunu!

*
Uzaklardaki bir dağda ‘Koç-Kadınlar’ ise, bir gezegende; çarmıha dokumaktalar.
Geniş arazili konaklarında; bir milyon kişiden hepsi onlar, nüfustaki dokuz yüz bin robot harici.
Mutlu, huzurlu, şezlonglarına kurulmuşlar, durağan maden işçiliği yaptı bunu bilmiyorlar.
Yine de o esas akrepler, mobilyalar üzerli o kendinden yumurta akı gözleri
de huzurlu yapıyorlar. bu, vidalı halkalar! kancalar! ve vibramlar! ah, koruyucu başlık!
ila metal halkalar! ha, uzun kazmalı dağcı değneği! Aho merdiven, işte:
hemen hepsi, o uzaydaki dağcı ipi için ya; Koç-Kadın’ların köprüde durabilmesi için.
O dağ, gezegende mi; yoksa “Akrep Adamlar’ın güneşe kapı tuttuğu parıltılı uzayda mı?
Sümerler mi bukalemun, “ Akrep Adamlar”ı mı onların? her ikisi olmalı.
Çocuğun, lavabo başında eğlence tuttuğu ellerinde bir oyun aleti ile; havaya
serpiştirilen oradan oraya, sabun köpüklerinin arası dengesinde belki her ikisi de;

-
2. bölümdeki bazı terimler, dağcının malzemesi
1. bölümün son kıtasındaki (üçlükteki) çift tırnak içindekiler, bir Sümer efsanesinden.

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 7.8.2005 06:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça