Aşk,
Senin gözlerinde...
Bir damla yaş iken ,
Ben yağmur olsam,
Ne fayda!
Saçların dökülmüş kaptan!
Ürkek duruyor bakışların,
Yüzünde batan bir geminin
Tablosunu andıran yüz hatların..
Beni de al o gemiye kaptan
Bir sonbahar akşamı,
İçimde soldu sevda ağacı...
Gözkapaklarımla birlikte ,
Yorgun düşen hayalin...
Sonbahar düşlerinde,
Bakışını anımsatır adeta
Ay ışığını gözlerinde izlediğim gün,
Sonbaharın en güzel günüydü,
Maviydi sanki saçların
Up uzun, Rapunzel kadar efsanevi
Görmesem, inanacaktım masallara
Gülüşün..
Kar taneleri kadar belli belirsiz
Yorgun düşüyor ışığın noksan kısmında
Gözlerimde bir masal perisini andırıyor
Sessizliğin tam ortasında varlığın üşüyor
Kahve kokan gözlerinden
bir yudum öpsem seni,
Kokun kokuma..
Kırk yıl siner mi
Bilmediğim bir acının içinde saklı
Sebebini bilmediğim garip düşlerim
Korkaklığa aşılanmış pervasızca
Cesareti düşman edinmiş gecelerim
Sevgimde var lanetli bir şeyler
Amansız bir günün sonunda
Güneşim...
İntihar ederken gözlerinde
Kirpiklerini hafiften okşamasıydı
Benim sana olan sevdam...
Sonu olmayan sokağın başında
Yalın ayak yürüyor çocukluğum,
Islak kaldırım taşları,
Yüzümdeki umutsuzluğu yansıtıyor
Ayaza kesiyor yalnızlık
Kelimelerim dökülüyor,
Kalbimden kağıtlarıma,
Dudaklarım aracı,
Kalemim efkâr sokağı,
Elime bulaşan mürekkep,
Yalnızlığımın lekesi..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!