Mısraların afacan çocukları,
Ağzı süt kokan bebekler.
Sizlerle oynaşırken,
Kaçar göçer sözcükler.
Tuğla harmanı kaçkınları...
Size; usta bir usta gerek!
Duvarınız örmeye.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Mısraların afacan çocukları,
Ağzı süt kokan bebekler.
Sizlerle oynaşırken,
Kaçar göçer sözcükler.
Tuğla harmanı kaçkınları...
Size; usta bir usta gerek!
Duvarınız örmeye.
Güçlü bir çimento,
Bir de paslanmaz çelikten mala,
Şakülü olsa da...
Aşılmaz, puslu zirvelerden;
Leylak, karanfil, fulya;
Ama ille de güller esmeli,
Duvarında çiçek açmaya...
Gonca gonca,
Demet demet,
Başında tutmaya taçlar gibi.
İnşaat la bu güzellikleri bu kadar hoş bir şekilde bağdaştıran bir kaleme ilk defa tesadüf ettim çok güzel duygularla örmeyi başarmışsın ız duvarları.TEBRİKLER teşekkürler
Saygılar selamlar
Hamiye Alkış
Çok güzeldi.. Tebrikler...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta