Yalnızlık iliklerine kadar işler.
Bazen, özlersin
Sonra elini uzatırsın boşluğa
Bırakma beni sevdiğim
Hasret ayazlarında kalbim donar, hislerim uyuşur
Sana olan sevgim o kadar büyük ki
İçinde yaşadığımız dünya bile yanın da küçücük kalır.
Sana olan sevgim o kadar derin ki
En derin, en uzak okyanuslar bile yanında göl kalır.
Sana olan aşkım o kadar sonsuz ki
Uçsuz bucaksız çölleri de geçsem
gitme diyebilsem gitme...
ağladığın anda keşke yanında olabilsem
gözyaşların o gül yüzünden süzülürken
yakalasam çeksem seni yüreğinden
Yaşadıklarımın bedeli inanki çok ağır oldu diyebilsem
Her gece kanayan yaralarıma gizli bir el tuz basar.
Sanki içimden bir volkan patlar.
Her gece dinlerim kapıları gelecekmişsin gibi
Yüreğim kana kana ağlar.
Sen gelmezsin…
Gözlerindeki nehire dalıp gitsem beni tutabilirmi ellerin
Ağlasam hayatın yüklerini eklediği omuzlarında
Gözyaşlarımı silebilirmi o ellerin
Gözlerindeki nehire dalıp gitsem beni tutabilirmi ellerin
Ağlasam hayatın yüklerini eklediği omuzlarında
Gözyaşlarımı silebilirmi o ellerin
Eger bir kalpte isyan basladimi hersey bitmis demektir
Yasanan onca guzel ani bitmis,
daha once doyasiya opulen dudaklar susuz,tat alan ten tuzsuz kalmis demektir
Ben seni bir fırtınada tanıdım.
O zamanlar içinde yüzebildiğimiz sandallarımız, sığınabileceğimiz limanlarımız vardı.
Seni ilk gördüğümde inceden bir yağmur yağıyordu.
Sonra birden yerini sağnak bir yağış aldı.
Oysa gökyüzünde pırıl pırıl güneş masmavi bulutlar vardı.
Tam da nereden geldi derken sağnak yağış yerini fırtınaya bıraktı
sensiz olmuyor be gülüm...
Bu ten bir seni tadabiliyor bir seni çekebiliyor içine sımsıkı.
Yaklaştıkça başka bedenler tenleri tanımıyor, olmuyor.
Her gecem karanlık gündüzüm cehennem oldu senin yokluğunda.
Gözlerimden akan yaşlar dinse bile yüreğimden akanlar dinmek bilmiyor bir türlü.
Siire yeni merak sarmis. Ama duygulari o kadar derin ki,nesirde daha basarili olacak; bunu denemeli.
Siire yeni merak sarmis. Ama duygulari o kadar derin ki,nesirde daha basarili olacak; bunu denemeli.