Sana bugün, hiç duymadığın cümlelerle hiç okumadığın mektupları yazacağım, yalnız sana yazacağım. Hayatımın içinden en güzel satır aralarını bulup hepsine biraz sen ekleyeceğim. Aslında bütün inancımı kaybettim sana olan, ama yine de sormak istediğim sorular var kalbime yük olan. Gözlerim sen boşluğuna yavaş yavaş düşerken, sol göğsümde sabahlar mısın bu gece? Bilirim olmaz, sen bu kadar zorlukla baş edemezsin. Çünkü sen bir kez veda ettiysen bana, kapattıysan gözlerini, yokluğunun vermiş olduğu acıyı bilmeden dalarsın uykulara. Sen bir kez ağlarsan bakıp yüzüme, öldürür gamzelerine gömersin beni ve sen bir kez git dediysen bana, ben anca rüyamda görürüm gel deyişini. Hiç uyanmayacağım bir rüya, içinde bitmiş bile olsa biraz sen olan. Bu satırları okurken benim gerçeklerimi göreceksin belki, ama başkalarının (belki de kendi yalanlarının) içinde bulacaksın seni. Sahi, ellerin miydi beni bu uçuruma sürükleyen? Ellerin, tuttuğumda kendimi en güvende hissettiğim sana ait olan bir parça, hani önceden. Bakmaya kıyamadığım, bakarken doyamadığım, eşsiz bir kokusu olduğuna inandığım, ama artık hayatımda zerresi bile olmayan sen. Yazdıklarımı her okuduğunda yorulup uyursun diye sesi kısıktır oysa benim harflerimin. Sen benim gecelerimi emanet edebildiğim tek insan, gözlerine baktığımda kalbini görebildiğim. Aslında sen koca bir hiç, sonunu göremediğim tek yol. İçine giremediğim tek tünel senin kalbin, her adımımda gördüğüm karanlıktan geri geri kaçıp korktuğum. Hayatıma girip günlerimi çalan sen. Kendimi tanıyamam için elinden geleni yaptın, sağol. Bu kötülüğünü ölsem unutmam. Nasıl bir aşkmış meğer sana besleyip büyüttüğüm. Nasıl safmışım sana olan hislerime. İçimi sıkıyorsun, kalbim.. Kalbime vura vura götürüyorsun kendini. Bendeki seni alıp gidiyorsun. Arkandan yetim bakıyorum sana. Bağrıma taş basa basa, içime kusa kusa bakıyorum arkandan. Yaşadıklarımızı silercesine koparıyorsun ipi, oysa koparacağına o iple kendine doğru çeksen ya, hiç bırakıp gitmesen sonra. Kalbini göremediğim, içine giremediğim. Uykularımı rüyalarınla kanattım. Birlikte geçirdigimiz her saniyeyi film gibi gözümün önüne getirdim. İzledigim en güzel film, en can alıcı sahnem. Saatlerce korkmadan yüzüne baktığım, sarılıp doyasıya ağladığım. Her izleyişimde mis kokulum diyerek tebessüm ettiğim. İçimde kopan fırtına, içime yağan yağmur. Biterken kalbimde şimşekler çakarak gidişin, gidiyorum demeden. Bitti yazabilmek için parmaklarımı kanattığımdın sen, ömrümü törpüleyen. Oysa ben, benden çalıp sana katandım. Tüm bunlara rağmen tertemiz sevmiştim ben seni, doya doya sevmiştim. Sonra anladım ki senin kitabında aşk, bunlara rağmen sevdim diyebilmekti. Hepsinden geçtim, sensizliğimden bile. Ben sadece sana bakıp aşkı anlatmak istedim insanlara, anlattıklarıma da en çok senin inanmanı. Saçlarını okşadığımda bir bebek gibi hissettiğini ve isteyebileceğin en güzel oyuncağın ben olduğunu söylemek istedim. Senin yüreğine dokunduğumda nefesimin tıkandığını söylemek istedim ben insanlara. Yazık ki nefesimle çoğalamadın sen. Hiç okumadığın bir mektubun en derinlerinde ağlıyorsun şimdi ve ben gerçekten her satır arasına biraz sen eklemiş oldum bu mektubun. Bunları yazarken yalnız sana olan inancımı da değil, senin sevgine, dürüstlüğüne, gülüşüne, kısacası sana ait olan her şeye de inancımı kaybetmiş oldum. Artık sormak istediğim sorular değil, nokta koymak istediğim cümlelerim var anlayacağın. Ellerim sen boşluğuna yavaş yavaş alışırken, yaşadıklarımızdan yazılan her cümleye son noktayı koyuyorum şimdi ve sen bilirsin ki her zorluğun bir kolay yolunu bulurum. Çünkü ben bir kez nokta koyduysam, asla silip virgül koymam yerine. Her şeyden vazgeçiyorum şimdi, sensizliğimden bile..
'Kendine iyi bak' cümlesinin sık kullanıldığı bu dönemlerde aslında hiç kolay değildir kapıyı çekip gitmek. Ya arkada bıraktıkların acıtır canını ya da seviyorum diye ağlayan gözler çeler aklını. Sonuç bu ya! Gidemezsin. Öyle bir insan çıkar ki karşına, 'Dur Gitme' dercesine baktığında aklından geçen kelimeleri dizer mısralarına. Peki neden gidemezsin? Bu yüzden!
Gün gelir o kelimeler çıkar mısralarından, dizilir boğazına. Toparlayamazsın, oturup ağlarsın. Söylemek istediklerin birer ukte olur kalır içinde. Sana kalan tüm benliğinle korumak olur onları. Ağzını açıp iki kelime söylemeye kıyamazsın ama bu sevdiğin anlamına da gelmez. Biri çıkar karşına bütün düşüncelerini okur ve sevmiyor olduğun çıkar ortaya. Sen aslında sevmekten korkarsın ama dediğim gibi ağzını açıp tek bir şey dahi söyleyemezsin. Sen onun kalbindeki en büyük ibadet haline gelirsin, o senin için sıradan bir insan olarak kalır. Sevgi bu değil midir zaten? Hep tek taraflı. Seni sever söker atarsın, sen seversin o söker atar. Bu düzen hep böyledir. Susarsın, kelimeler düğüm olur ağzında kızamazsın. Çivi çiviyi söker diye bir şey yok! Bu söylediğiniz en büyük yalan. Çivi çiviyi asla sökemez. Hiçbir yara pansumanı olamaz diğer bir yaranın. Bu yüzden hep bir hasar vardır bedeninde ve bu yüzden iyileşmez hiçbir yara. Geriye baktığında hep unuttuğun şeyler vardır. Ya bedenini unutmuşsundur bedeninde ya da kalbini unutmuşsundur kalbinde. Bilmezsin ki o kalp kalırsa diğerinde, biter en büyük ibadetin de. Utanırsın, geri ver diyemezsin. Hayata sımsıkı tutunman gerekirken bırakırsın kendini bir uçurumdan aşağıya. Kafanı çevirip son kez baktığın zaman en çok ellerin acır ve en çok onlar üşür. Dudakların itiraz eder bu haksızlığa. Bu yüzden bana yardım edin diye haykırdığında kimse duymaz sesini ve bu yüzden kimse inanmaz bu yaptığına. İnsanlara güvenmemen gerektiğini işte tam o noktada anlarsın. Çünkü gerçekler ilk kez çıkar tüm çıplaklığı ile karşına. Yaşadıklarını son kez gözden geçirip kendi kendine söylenirsin, seviyorum diye gezen herkesin yalan söylediğini anlarsın. Kardeşim dediğin insanların arkandan hep iş çevirdiğini anlarsın. 'Artık ondan nefret ediyorum.' cümlesi hiçbir anlam ifade etmez senin için. Bu kelimeyi söyleyen çok insan bulursun çevrende ama ikinci gün baktığında gezerler kol kola. Eğer böyle bir yaşam tarzının içindeysen, söylemen gereken kolay bir kelime daha vardır unutma. Bu kelimeyi söylerken sakın ağlama! Yaptığın en basit şey olmalı senin için bir elveda..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!