Yollar, sınırlar, yalnızlıklar…
Yollar, sınırlar ve adın…
Adın ve yalnızlığın…
Adının ve yalnızlığının uyumu,
Yalnızlığın ve uyumun dramı…
Dram, karanlığın.
Zile ısrarla basıyor,
Yaramaz çocuk yüreğimle
Kapıyı açmanı bekliyorum
Bir kuş kadar hafif, heyecanlı…
Diğer yandan,
Zehirli bir elma gibi aşk;
Onlarcası içinden ısrarla seçilmiş,
Kıpkırmızı, koca bir elma...
Tüm gözkamaştırıcılığıyla çaldı kapıyı aşk
Ve bir ısırık almaya mecbur bıraktı.
Saklı kentlerin, saklı köşelerinde, Zincirleri pas tutmuş bir salıncaktayım şimdi.
Oysa ne kırmızı ruganlar var ayağımda,
Ne de ellerimde papatyalar.
Ayağımı her vurduğumda toprağa,
Gazeteye sarılı içki şişemizde
Hayat.
Balıkçı teknelerinde
Ettiğimiz sohbetlerde...
Elimizdeki son kuruşla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!