Gerçeğin sızdığı bir derinlikteyim.
Güneşler yeşeriyorken içimde,
Zamansız, mekansız kökler salıyorum.
Saklı kaygılarını yıkarken yeryüzünün,
Gülümseyen bir çocuk kalbi taşıyorum.
Hayal kırıklıklarına şahlanıyor atlarım,
Kalabalıklardan soyutlanan sığıntı serzenişlerim var!
Ele güne karşı içimi dökmek istemiyorum hüzün denizine
Bir alabora daha olabilir, belli mi olur?
Sezdirmeden vurur yaşamın sürç-i lisan sözleri...
Koyu mavi derinliklerde bekler kaygılar gün yüzüne çıkmayı sabırla ve inatla
Algıların en kuytusundayken zaman ve mekan mefhumu yok olur
Serin rüzgarların hışmında şehirlerden çıktık yola
Ara sokaklar, geniş caddeler geçtik gün gün...
Sonra günün ilk ışıklarında yıkadık ruhumuzu boydan boya
Sarı zambaklarla dolu bir bahçede, bir çay içimlik dinlendik
Hanım ellerinin kokusunda gölgelendik sonra
Korku, kaygı nedir bilmeden yaşamın anlamına yaslandık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!