AGİRKETİYE DILE SEMSURE
(YÜREĞİ YANDI ADIYAMANIN)
Azrail’in kapıda beklediği seher vaktinde
Nemrud'un ateşi gibi yürekleri yaktı,
Altı Şubat'ın dört on yedi vakti.
ACIM ÇOK ERKEN GELDİ
Bitti ümitlerim, öldü yüreğim
Hayallerim bitti, sevgisiz kaldım sana
Yoruldum senin yüreğinden
Bezdi bu kadın.
AĞIR AKSAK DÜŞLERİM
Kalmadı senden tek bir zerre,
Ne bir tebessümüm kaldı yüzümde
Ne sayfalarca yazdığım şiirlerim.
Sen gittin,
AĞLAMA YÂR
Ağlama yâr.
Daha maviler çizen çocukları izleyeceğiz
Yıldızları söküp
Taç yapacağım sana,
Birini sev kalpten asilce.
Dilde riyalar olmadan.
Sevdiğinin, sevgisini gözlerine yansıtacak kadar.
Kalbinde bir sevda varken,
Başka baharların peşinde koşma.
Kendi baharında yaşa ki
BAYRAK
Elif gibi dimdik…
Al kızıl bayrağım…
Yurdum insanın üzerinde dalgalanır.
Dört bir tarafını sarar zeytin ağaçları.
Küçük büyük demeden gölgen de toplarsın,
BENİ NEDEN BIRAKTIN BABA?
Yaz bir şiir üstadım…
Öyle bir yoruldum ki biraz yana kay
Ben geldim, baba diyesim var.
Onsuz saatlerim geçmek bilmiyor.
ÇARESİZ AŞKIM
Yârim bilir misin? Sarılmak
En çaresiz hastalığa bile şifa olur.
Ee, ne duruyorsun...?
Gelip sarılsana bana,
EFULİM
Yazık ettin geride kalan sevdama
Kimsesiz kalışlarımla tünüyorum
Vefasızlığının hırkası var üzerimde, ısıtmıyor
Bıraktığın beyaz bir sayfada
GEL ÖĞRET BANA
Neden bana bu acıyı yaşattın?
Severken gittin benden
Bana borçlusun bu hayatta
Gel öde… Sensizliği öğret bana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!