Şiirlere konu olan
Hüznün kendisisin sonbahar.
O kadar iyi anlatırsın ki kendini
Hüzne boğarsın bütün yaralıları.
Döktüğün yapraklar beni anlatır
Hayat bazen saçma gelir
Bazen eğlenceli
Bazense yüreğe saplalana hançer gibi
Acı verici
Anlayamazsın hiçbir zaman
Beyaz güle bakıp anımsıyorum
Şimdi seni
O güle bakmadığım zamanlar
Bir halsizlik
Baktığım zamanlar ise senin kokun
Kaplıyor kalbimi
Gözlerim kararsızlıkta
Kalbim bir yol aramakta
Dilim sessizlik şarkısını mırıldanmakta
Ellerim çene altında
Düşünmekteyim...
Denizin kıysındaki kayalar gibi
Öylece özgürlüğü seyrediyorum
Ruhum denizin sonsuz kıyılarında,
Bedenim hüznün şarkısında titriyor
İçimde bilmediğim bir soğuk var
Bilmediğim bir acı...
Güzel görünenlerin
İçine baktın mı?
Bak,korkacaksın.
Ve çirkin görünenler
Onların içine bak
Yine korkacaksın.
Bıçağın kemiğe dayanması
Yangının çiçeği kavurması
İnsanınn susuz kalması
İçine çektikçe çeken girdap
En kötü bilinenden daha kötü
Biter,bitirirsin
Üzülme,başlayacak
Umut et,bekle
Ve asla,asla,asla
"Geri dönme."
İstanbul yorgun,
İstanbul kırgın,
Bir o kadar yalnız,
'Barındırdığı kalabalık kadar' yalnız.
Bir çağrısı var hepimize
Sevgili Tuğba,
Bugün doğum günün olduğunu öğrendim.Henüz çok çok gençsin, inşaallah önünde daha çok güzel günler var.Bu yaşta şairliğe de heveslenmeni görmenin sevinci ile doğum gününü kutlar, nice senelere doğru sağlıklı, mutlu, şiirli, başarılı yollar katetmeni ve toplumuna yararlı iz ...