Sen yağmuru severdin, ben seni
Gün ışığı sızdıkça aralanmış penceremden
Hafif esen rüzgar ve sen
Aynı odada
Eksiksiz severdim seni
Oradaydık,
Birlikteydik,
El ele değildik belki ama
Gözgöze, kalp kalbeydik
Şimdi deseler ki,
Onsuzluk!
Eskiden şiirleri severdim ben
Yazardım, okurdum
Yüzüme yılların yorgunluğu
Engebeli çizgiler düşmeden önce
Bazen bir kadına,
Çok vakit lazım bana
Seni düşünmeye,
Düşünürken titreyen kalbimin vücuduma yaydığı o değişik his..
İsmini koyamadığım farklı anlamlar
Belkide anlamsızlıklar..
İhanetin tozunu, toprağını savurdun üzerime
Kirlenmiş bir sevda,
Yıkık bir şehir..
Ne yapmalı bu aşk adına?
Seni tutup içimden fırlatmalı mı,
Sen özgür kelebek
Bense karanlığa hapsolmuş kader kurbanı
Hangi yüzle,
Hangi cesaretle severim seni
Kalbime çalınmış ince bir sızı
Geceden sabaha uzanan amansız dualar
Bahar gibiydi gözlerin
Aşkın için baştan çıkardı tüm şiirler..
Her kelimen öylesine sıcaktı ki,
Senin olabilmek için açardı tüm çiçekler..
Ve sen nefes aldıkça
Kirpiklerinde saklıydı sevgim
İmkansızlıksa
Hiç bu kadar imkansız olmamıştı,
Hüznümü kalbimde öbek öbek taşıdığım günlerdi
Sesinse,
Kolu kanadı kırılmış
Bir kuş kadar yorgundum çoğu zaman,
Hayat yordu en çok
Ve bazen diyorum ki
Bir kelebek kadar kısa olabilseydi ömrüm...
Bana ilham veren neydi
Dağın başındaki küçük bir evmi
Tepemden geçen
Türünü bile bilmediğim irice bir kuşmu
Karşıdan karşıya geçmeye çalışan
Yaşlı bir amcamı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!