canına yandığım gidiyorum bu gece
paltomun sigara yanığı yakasında kalmış kokun
ne çok içmişim seni
her nefeste ciğerime doldurmuşum.
nereye olduğunu bilmeden gidiyorum
mahmur gözlüm
uyandıramadım
uyandırıpta gözyaşlarını yerlerden toplayamadım avuçlarıma.
sessiz soluksuz gidiyorum
bırakacak bir şey bulamadım
dualarımdan başka rüyalarına,
yastığın altına nefesimi sıkıştırdım
artık pek anlamı yokya
üşürsen diye birazda ısıttım.
kızma ama masanın üstünde aldığın saat
galiba gittiğim yerde ne saate
nede az kalan vakte ihtiyacım olmayacak…
buğday yüzlüm sabahına hayran olduğum
yıllar sonra ilkkez çayın olmadan çıkıyorum bu evden
dönüp bakamıyorum sana
uzanamıyorum ne gündüz düşlerine
ne çocuk gülüşüne
nede sımsıcak allahısmarladık öpüşüne…
allahısmarladık ya bitanem
birazdan sıkışacak gögsüm
gözlerim yerinden fırlayacak
kalbim sensiz çarpacak son kez
alışık olmadığı bu duruma
bir anlam veremeyecek
ellerim, çırpınacak boşluğa
ayaklarım bastığın yerleri bulamayacak
gözlerim yokluğuna kapanacak
gidiyorum
yüreğimde bir seni birde
birde mahşer gününün hesabını götürüyorum
kent uyanıyor simit kokuları dolduruyor etrafı
salep kokuyor üsküdar
eminönünde ekmek tezgâhları hazırlanıyor yosullara
çamlıca ayrılıyor sevgilisi geceden ağlamaklı belli
buluşmak için sözleşiyor tepelerinde
florya el sallıyor sevdiği gündüze
alabildiğine açıyor kumdan kollarını
gökyüzünden bir damla yaş düşüyor yüzüne
seni uyandırıyorum
çayını bile içmeden
günaydın bile diyemeden ve
ilk defa benimle gelmediğine
dünyalar kadar sevinip
gidiyorum bu kentten
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 16:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir ayriligin, mertce, gönülden gelen yansimasi...Yüreginize saglik...
hep bir umut olmalı insanda...
siyah mı, beyaz mı yoksa gri mi
bi rengi olmalı hep...
bir umut kalmalı, masadaki saatin yanında..
TÜM YORUMLAR (3)