Nice yiğitlerle yoldaşlık etti,
Nice korkakları gömdü bu ömrüm.
Nice yangınlara ocaklık etti,
Nice koru küle döndürdü gönlüm.
Dil sustu,gözler sustu,aşkı eller konuştu.
Cân ile cânân sustu aşkı eller konuştu.
Gönül ile göz sustu aşkı âşık konuştu.
Sevdiğinden ayrıldı yalnız mâşuk konuştu.
Ne zaman yokluğun aklıma düşse karanlık gecelerde
Kıpırdanır içimde en anaç duygularım
Karanlıklardan yılgın gözlerim pencerelerde
Geceyi böler geçer gönül hıçkırıklarım
Dışımın suskunluğuna inat...
Her doğan yeni günde, yeniden görmek seni.
Hazan bahçelerinden taptaze dermek seni.
Bu dünya nimetlerin bir kenara bırakıp,
Tüm hislerden arınıp,sadece sevmek seni.
Birbirine karıştı gece ile gündüzüm
Karanlığa mahkum oldu her dem gülen gül yüzüm
Kendimden başkasına geçmiyor artık sözüm
Medet ey sevgili yar,medet ey bitmez derdim
Ben çileyle beraber,sizleri de severdim
Perileri kaçırdık ilham dağından.
Tüm gülleri kopardık gönül bağından.
Nasiplenemez olduk dost otağından.
Yeller artık efil efil esmiyor,
Kocasada deli gönül susmuyor.
Vurulmuşum.
Kanım akarak gidiyorum.
Ne vurulduğum yerim,
Ne gittiğim yer belli.
Hani yılgın umutlar yıkar ya düşe kalka,
Yıkılmışlığını bilmez insan.
Hangi sokak köşesinde saklı umutlar,
Sokaklar arasından ses vermiyorlar.
Omuzlara yaslanmadan giden tabutlar,
Gittikleri yerden,sen sus diyorlar.
oysa;
Zaman susmak zamanı değil.
Anamdın,hayat veren bu günkü bedenime,
Her zaman sen cevaptın niçinle,nedenime.
Bugün neler söylesem,bilmem ki neler desem,
Senin gidişin ile,sanki kalmadı kimsem.
Ne sabah doğan güneş,ne binbir renkli bahar,
Isıtamaz içimi bir dost gülüşü kadar.
Ne gümüş saplı hançer,ne de yağlı bir kurşun,
Kanatamaz içimi, dostun gidişi kadar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!