bir yaz beldesinin
sonbahar hüznü
kim gibi desem
bişey gibi korkunç
ağlamaklık kadar hastalıklı
hastalıklı kadar korkunç
en çok saçlarını özledim
parmaklarımla okşamayı onları
dudaklarını uzun uzun öpmeyi
yaz sıcağının içinden geçerek
serin bahçelerde
bir apartman dairesinin ışığı yandı
beyaz
çiçek tarhlarından geldi
yüzümü saçımı okşayan esinti
aniden ezan okunuverdi
yine aynı duayı ettim
odanın en dibindeki ahşaba vuran güneş
bütün ikindi huzuru
ya da ipi çekmek boğazıma
aynı şey
öğledensonra haberlerinin
cama yapışık başım
başım
ellerim
lanet bir pazar sabahı
gazete ve ekmek alıyor
olmasaydı böyle diyorum
sır gibisin
her an bir öğüt gibi içimde sakladığım
günahım sevabım
sessizliğin yalnız bir kadın
sesin keder
ay
olanca huzuruyla ruhlarımıza akıyordu
çırılçıplak kavakların arasında
bembeyazdık
hiçbiryere aid olmayanla
herşeye boşveren ne kadar anlaşırsa
o kadar anlaştık
hep paylaşacağımız koca bir sonsuzluğumuz oldu
birlikte hiç bakamadık
sıcacık odadan
ışıkların arkasındaki gölge
bir kadın çığlık çığlığa şarkı söylüyor
yaşamdan ölüme
ölümden yaşama
bir deli saçmasının dişlisinde
usul usul
teninde dolaşan ay
sevmek bir yangın gibi ufukta
herşeyden daha ben
ve herşeyden daha ilk
sevgilim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!