Bu kent, senden sonra
Koynunda galip gelmiş bir yalnızlık saklar.
Son yolcusudur başıboş terminallerin,
Eskitilmemiş şarkılar.
Tek odalı evlerde konaklayarak gelir.
Nefessiz ve sessiz…
Bu gün sana bir iyilik yapıp,
Kendimi düşüneceğim.
Şaşıracaksın elbet bu duruma.
Gizli köşelerinde lakin
Bilirim ben seni değil,
Kendimi düşündüğümde
Bende isterdim bir şeyler anlatmak aşka dair.
Yetenekse yetenek, bilgelikse bilgi...
Lakin gördüm ki aşk karşısında zaten,
Herkes bir parça ressam,
Herkes bir parça şair...
Dün gece gönlünün meyhanelerinde gizli gizli dolaştım.
Sarhoşlar dergah kurmuştu şişelerin dibine.
Yarım kalmış bir kadehte kendime rastladım,
Ne kadar değişmişim, acıdım bitmiş halime
Kırık kadehlerde parçalanmış umutlar,
Bilir misin nasıl özenirdim masum güzelliğine,
Gözlerin hala kış, dudakların yaz mı?
Çamur bile bulaşmazdı, oynarken ellerine,
Dokunduğum parmakların hala beyaz mı?
Yıllar karışmış olmalı, asi nefesine.
Ben hep bu tercihler yüzünden,
Böyle yalnız,
Böyle darmadağın,
Böyle bıkkın
Ve böyle yarım kaldım.
Susuyorsun…
Susmalısın belki de!
Kelimeler benim,
Tüm “sus”lar senin olsun.
Ben yorulmaz, çoğalırken
Doğan her yeni güne,
Gözlerini kapattım.
Ne dünü getir aklına ne de bu günü.
Sana rüyalardan bir beşik yaptım.
Kimseye vermeyeceğim seni,
Sallayacağım.
Her köşede eski, yamalı bir fotoğraf
Kimi güler, kimi ise durmadan ağlar
Ama biri var ki, hani şu sonuncusu,
Gözlerin gözlerime iki kurşun sıkar.
Belki de yaşananalar küçük bir oyundu,
İstesem bir aynanın parlak yüzü gibi,
Pürüzsüz, kusursuz ve apaydınlık görünebilirdim sana.
Doğanın en canlı renklerine boyanıp yüreğine dolarak,
Bir ahu gibi barınabilirdim rüyalarında.
Ben sana güzelliğimi vadetmedim sevgili!
Gencecik bir şair. Yüzü gibi yüreğide çok temiz. Yolu her zaman açık buna eminim...Be denli içten olduğun sürece herşeyi başarırsın Tuba Saygılarımla...