TSÇDBKD'leri. ½ - Heinrich kanat mı kaza ...

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

TSÇDBKD'leri. ½ - Heinrich kanat mı kazandı? (a,b,c,d) (Yoksa kazandı mı?)

TSÇDBKD'leri. ½ - Heinrich kanat mı kazandı? (a,b,c,d)
(Yoksa kazandı mı?)
Tarihsel sapma & çarpıklıkları düzeltme babında kabul Dizi'leri. ½ - Heinrich kanat mı kazandı? (a,b,c,d) (Yoksa kazandı mı?)
[Tarihsel sapma & çarpıklıkları düzeltme babında kabul Dizi'leri. ½ - Heinrich kanat mı kazandı? (Yoksa kazandı mı?) ]

-

Heinrich kanat mı kazandı? (a)

A:
Dün sıra dışı bir deneyimle,
bir tuhafsamayla;
kani oldum
insanların fazla çabalamadığına!
Öyle ki,
(her şeyin en güzeline layıklar)
büyük enerji var
onların çıkınlarında! !

B:
İyi de
nerde şimdi?

A:
Ne nerde, kim nerde?

B:
O dediğin kişiler
her yerde!

A:
Hayır, işte dediğim bu.
Onlar hiçbir yerde.
Çünkü her yerde.
Vardırdıkları kişilikleri
içlerinde!
Doğmuşlar,
ancak bir kozadalar.
Ve varolmaya ulaşan
limonsineği...

B:
Limonsineğine ne oldu?
Öldü mü?
Ölecek mi?

A:
Neden hep kötülüğe
çalışır aklın senin?
Enik neden hem havlar,
hem de sessizliğini kemirir
küçücük çığlıklarında.
Cevabını bulursan
söyle hemen ama, bana!
Gülmekten önceki
bir somurtuş
somurtmadan sonraki
bir gülüşe yeğdir amma,
böyle hırlayışlardan sonra
dökülen eniklemeler
neye fasıldır ha,
söyle bana?

B:
Aslında alaya kaçmak
istememiştim lafımda.

A:
İstemediğini de yapıyor
yapabilir anlamında,
insan.
Her zaman
kendine mukayyet olamıyor.
Ne var ki,
kurtlarca
kemiriliyor
ki kemirilir, bu zaman.
Margarete'i**
sevmiştim bir zaman.
Ah Gretchen! !

B:
Ha şu mevzu.
Hatırlarım.
Aslında seni orada
bırakıp gitmeliydim.
O, kaybetti.

A:
Hayır, kazandı.
Yukarı yükseldi gitti -
sese doğru.

B:
Benden kaçmış olmalı
diyeceksin şimdi de...

A:
Evet,
aynen öyle.
Senden kaçtı.
Yeryüzünde
hep haksızlığa uğradı.
Ve bilirsin
sensin de bunun sebebi.

B:
Bir keresinde sana demiştim.
“Her şeyi bilemem,
ama çok şeyi bilirim.”*

A:
Kim sorumlu peki?
Senden kötüsü var mı?
En kötü şeyleri
hem yaparsın,
bir de kalkmış
suçtan kaçmaya,
bu lafınla, kalkışırsın!
Yapan eden,
cezasını çeker.
Alamayacaksın artık
masumun ahını.
Ezeceğim seni,
ezeceğim! !

B:
Öyle mi?
Nasıl yapacaksın
peki bunu?

A:
Yok sayabilirim seni.

B:
Bir anlaşma imzaladık.
olacak mısın
bundan sonraki yaşamında
kendin'e yalancı?
Buna razı mısın?
Razıysan durma,
geç hemen karşıma.
Al gardını,
kundaktaki dünkü.

A:
(Tanır mısın sen
brr/e zalim, kundağı,
şunu bunu!
Tek kendini bilir,
kendinle de dalga geçemezsin.
Kaldı ki
başkasına ne faydan dokunur.
Bilmezsin sen bunları.
Hep yaşında yaşadın,
yaşlı!
Sus en iyisi, sus sus)

En kötü ceza olacak
sana unutulmak.
Pespaye edecek.
Ruhsuz ruhun
artık kimseyi üzemeyecek,
kimseyi
oyuna getiremeyeceksin
düzenbaz iblis!

B:
Hüngür (!)
Ağlatacak neredeyse,
Yok mu
sendeki şu his.
Kararsızdıyda ancak
doğru zamanı mı
beklemiş,
yani ta ki öldü
artık sevgilin;
şimdi
ruhun acaba
nasıl acıdan kurtulacak
vah! !

A:
Aah, ah!
Hem kötü,
hem de iğdiş dilli.
Hem kel hem fodul.

Evet, evet,
görüntü! yok ol.
artık gidiyorum.
Seni
bensiz bırakıyorum.
Ve/ama düşünüp taşınacağım.
Merak etme,
kaçmayacağım!
Yaptığımız antlaşmayı
bozmuş olması
olası belirli geçmişler
bulup geleceğim -
sis içinde perçemlerden
- geri ve öteceğim
suratsız suratına öyle! !

B:
Artık yarım bir kanadın var.
Melek gibi yükseleceksin.
Ama tek kanatla
ne kadar uçabilirsin.
Hiç olmazsa,
eskiden bana aittin.
Artık, aradasın.
Kimse almaz seni.
Hiçbir yere
kabul etmeyecekler seni.
Göreceksin.
Bana hak vereceksin.

A:
Sen öyle san.
Asıl sen,
kimseye hak vermeyeceksin.
Alırken yol zaman içinde,
hiç büyümemiş yaşlı;
sen kimseye
iyilik yapamayacaksın.
Zaten zararın var hep.
Üstüne üstlük,
bir de böyle göçüp gideceksin
-zaman içinde.
Başkasına da artık
dokunamayacak zararın.

--

Heinrich kanat mı kazandı? (b)

İçerde, evindedir.

A:
Nasıl olur böyle şey?
Hala tat alabiliyorum.
Mideme gönderdiğim lokmalar,
çözünebiliyor
demek ki bir bir.

gökten bir ses ilişir

t:
Yanıltıcı olmasın bu,
küçük bir şans sana.
Küçüklüğü aldatmasın ama.
Yakanı bırakmadım hala,
seninle barışmaya.

Küçücükktür ki bir çiçek,
saklar o
arılar için büyük hikmet.

A:
Ne bu, kim?
Kim oyuna başladı gene! ?
Sen misin Mefisto?
Çekil git artık,
bırak beni rahat!

t:
Değil.
O değil...

A:
..
Olamaz. Hayır,
hayır.
Ama dur bir dakika.
Kim bu
çiçeklerden böceklerden...
Olamaz Tanrım, olamaz
bu Mefisto...

t:
Küçük ben.
Geldim gökten.

A: Hayırr.
Mefistoymuş...
Tanrı'ya bile
haşa, sürmeye çalışan, leke.
Seni kötü güç,
savrul, savrul
git başımdan!
Uzak dur benden! !

t: Hayır, benim.
Ancak senin için
şu an küçüğüm.
Farkedemezsin pek beni.
Örttüler senin gözlerini,
nasıl ki başka
bazı örtünenler de
kaçırıyorlarsa
benden kendilerini.
Mefisto değilim.
Henüz gözünde küçüğüm.
Kaldırmalısın şaibeyi
insanların gözündeki.
Ne zaman ki
kaldıracaksın şaibeyi
büyük harf ile
yeniden göreceksin beni.

Gider ses

A:
Neydi bu.
Bir rüya gördüm sanki
gündüz vakti.
Off of...
Antlaşmayı mı
kaldırmamı
istediydi ki,
bunu
mu kastediyordu?

(Halbuki
ben büyük harfin
de ötesine geçemez miydim,
geçemez miyim;
daha
daha yakın
olamaz mıyım?)

--
Heinrich kanat mı kazandı? (c)

O sırada, izbe bir yerde:

B:
Ve tabut açıldı.
Gidiyor o sağa.
Gidiyor o, sağa;
gidiyor o sola!
Ben düşüyorum bacada,
sen düşüyorsun bacada!

Mefisto delirmiş bir haldedir,
Heinrich'in ona karşı çıkması
sebebiyle:

B:
Ve ben kapıyı açıyorum,
büküyorum tokmağı
ve karışıyorum caddeye,
ve tekrar giriyorum içeri
....

Sayıklaya sayıklaya,
sonunda gene sakinleştiği
bir vakit ama..

B
: Ne yaptım ben?
Nerede yanlışım oldu?
Yanıma alabilirim onu.
Hala şansım var,
biliyorum kodu.

Bak, telefon çalıyor olmalı:
Duyuyorum çünkü şimdi.
Küçük bir güç aradı, aramış onu.
Ben ise güçlüyüm, hem
gücüm daha da artmış olmalı.
Çünkü görmeyeceğim ben küçük gücü.
Dünya kuruldu kurulalı,
bir kabus gibi çöktü -
insanlar üzerli.
Varım der yoktur,
sevgi'yim der görüntüsü yoktur.
Bu şekliyle,
ne biçim bir şeydir.
---

Heinrich kanat mı kazandı? (d)

A:
(Yazarı mı bu hayatın
yerleştirdi Margarete’yle beni
bu mahzene, eh ey Goethe?
Ya da kim …
Gretchen şimdi gitti,
aldılar onu benden;
ışığa doğru gitti …)

Ey, bütün büyük iyi güçler! !
yardım edin, yardım edin bana!
Kendi gerçeğimi...
bulmama yardım edin. Ne yapabilirim
savuşturmak için
uğursuz bu yaratığı
ona ne reçeteler
verip kurtulabilirim?
: yoksa bu sefer,
böyle bir şey ama yapmamalı.
Ama ne yapmalı
kaçıp kurtulmacalardan gayrı
Fakat gene aynı yola sapmış olacağım.
Bir anlaşma daha mı? Asla! !
kendimle bile olsa
'hayır! ' artık.
Yok artık pazarlıklar, pazarlamalar.
hüküm sürmesin artık
gereksiz ihtiraslar,
içi boş bayağı tutkular...
Nasıl sunsam kendimi,
affedilebileceğim.
Battıkça batıyorum,
şu saf dualarda bile.
Çömelirken... cennete avaza,
yıkılıyor derinden cehennem
beynimin içine.
Dayanamıyorum bunları düşünmeye!
Sesli şekilde de haykırdım,
sesimi daha nasıl duyuracağım;
oysa ki duyar her şeyi,
duysun da bir sürüklenişi.
Aman Tanrım! ! !
Orda, orda işte! !
şimdi ışık gördüm yukarda,
ışık var tam orda!
hayal mi bu gördüğüm?
Peki kara büyüyü nasıl bozacağım,
nasıl? (Esas bu önemli.)
: Utanıyorum kendimden,
yaptığım oşeytani antlaşmayı...
Bir kabine girmeden
günah mı çıkartmaktayıma acaba?
Ama bir şey sarıyor
gitgide. Huzur bu mu?
Yaklaştım mı huzra?
Başka bir kör rüya mı yoksa?
akın

------
AÇIKLAMALAR:
A->Heinrich
B->Mefistofeles

'Faust' üzre, bir bakış açısıyla geliştirilen.
bilir bilmez bir faust yorumu ya da ek katkısı

olayın özü -denebilirse tabi- faust burda daha yapıcı bir yönelişe giriyor bence aslına göre,
mefisto'dan kurtulmaya çabalıyor.
mefisto ise daha kötü bir yere oturtuluyor diya gösterisi şiirimde.
Heinrich'i kendi yanına geçirme çabasında alakasız bir poz yerine,
onu daha çok kendi safına çekme uğraşı tavrı takınmış bir haldedir:
bir konuya alakasızlığın, bir insana daha kötü bir ceza vermek olduğu her nekadar düşünülebilirse de;
bazen zorlamak ve tepki vermek daha kötü bir ceza olabilir. Tıpkı, cehaletin kötü oluşu ancak
bilinçli kötü niyetin bazen bundan daha çok uğraştırıp daha kötü olabileceği gerçeği gibi.

“ Başlıktaki “½” anlamı şu: (Önce “2” demeyi düşündüm ama) Bundan önce, bir resimli romandaki bir karakteri –Helingen’i- düzeltmeye girişmiştim bir başka şiirimde. Uzadı gitti. Ancak o bitmeden bu bugün başlayıp bitince, buna “½” dedim, çünkü diğerine “1” diyeceğimi varsaydım. Önce başladığım oydu serinin, ancak ilk biten bu oldu. Hak yemeceler geçmiş, sızmış olmasın diye zamana: “½ “ üzerinden giderek, sebep bu. Sonuç olarak, hangisinin birinci hangisinin ikinci yazıldığına karar vermek zor. (Hoş 2.yi daha eklemedim.) Size bırakıyorum dostlar.

*’lı çift tırnak dizeleri Faust’tan esnetilerek bir alıntı
** Burada “margerete’i” dememin tek sebebi, kulağa –sırf bu seferlik- buğulu bir tını getirişinden dolayı.
Aslında “margerete’yi” yazılmalı.

-
Faust’a dair kısaca alıntı bilgi:

goethe, faust teması üzerine çalışmaya 1770'de, 21 yaşındayken başlamış ve altmış yıl ara vermeksizin bunun üzerinde durmuştu; ancak 1831'e, ölümünden bir yıl önce ve sekseniki yaşına geldiğinde yapıtın tamamlanmış olduğuna kani olmuştur.

once $eytani cagirip bi anla$ma yapan ve yanilmiyosam bu anla$manin suresi ya 7 yada 24 yil olmasi lazim, daha sonra anla$ma sonucu istedigi her ce$it bilgiyi ve gucu ayni zamanda gecmi$ten gelecege pekcok.. kizi (ki bunlarin arasinda truvali helen bile varmi$) elde eden ama anla$manin bitim gunune dogru pi$man olan ve ruhunu $eytana vermek istemeyen sonra bi gece kaldigi yerde $eytan ile kavga edip $eytanin onu kafasini 180 derece geriye dondurerek oldurdugu bir genc

gelismenin bir karanlik yuzu vardir ve yaratmak icin yikmak gereklidir. siddetli bir bedeli olan modernlesmenin should i do this ile simgelendigi bir geothe yapiti

felsefık ıcerıgı ve aynı zamanda edebı degerıyle tum dunyaca un kazanmıs,alman edebıyatının buyuk ustası olarak kabul edılen goethe'nın unlu eserındekı ruhunu seytana satan doktor,fılozof...
eksisozluk

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 15.10.2006 10:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça