Ah seni gidi aşağılık adı batasıca mendebur kişi
Süslü şehirlere ismini veren şımarık Paris Efendi
Ok ve çapkınlığı saymazsak elinden bir iş gelmez
Umurunda bile değil beyzademiz kendini bilmez
Doğduğu günden beri iflah olmaz şehvet kurbanı
Truva’nın bağrında açılmış uğursuz zakkum ağacı
Davete icap edip komşu kralın ülkesine misafir ol
Hiç utanmadan sıkılmadan kralın karısına göz koy
Düşüp kalktığın yüzlerce dilber sana yetmedi mi?
Yollu Afrodit’le bir olup Helen’i büyülemek iyi mi?
Ulan Allahsız kitapsız sana başka kız mı yoktu be
Bir dirhem bile beyni olmayan ırz düşmanı züppe
Sen elini sallasan emrine amade kızların en güzeli
Sana bile dünden razı gelirdi sayısız şöhret delisi
Yediğin halt yetmez gibi üstüne çal kadını saraydan
Hiç mi utanmadın be adam sen boyundan posundan
Kral Menelaos seninle savaşmayıp da ne yapsaydı
Onuru incinmiş bir adam karısını sana mı bıraksaydı
Zavallı Helen senin koynunda bile kocasını anarmış
Utancından taş kesilip senin yüzüne bile bakmazmış
Agmemmon için de altın tepside sunulmuş bir fırsat
Al sen Helen’i koynuna Truva’yı üç kuruş şehvete sat
İntikam hırsıyla demir alıp Truva’ya sürdüler gemileri
Akaların kargıları sırf kan dökmek için öfkeyle bilendi
Yerken hiç kimselere sormadığın tüm haltların hesabı
Bir hainin hançeri gibi masum ülkenin sırtına saplandı
Senin gibi namert yüzünden koca yiğitler heder oldu
Belki yüz binlercesi tarihin sayfalarına şerefle kondu
Abin Hektor can verse bile Aşil’le aslanlar gibi çarpıştı
Talihe bak şanlı Aşil’in canını bir alçağın süslü oku çaldı
Ucu düğüm tutmak bilmez kahrolası uçkurunun cezası
Sulak yerden gelip surların dibinde pineklemiş Truva atı
Bu kurnaz tilki Odisseus’dan Truvalılara atılan son kazıktı
Atın başı sahte bayram günü gaflet kapısından içeri sızdı
Büyük adımlarını tıpış tıpış Truva’nın kalbine doğru sürdü
Kadın çocuk demeden ocakların üstüne kor ateşler düştü
Öfkeli atın ayakları altında yıkılıp gitti Priamos’un ülkesi
Yere serilmiş canlardan çizildi kızılca bir kıyamet sahnesi
Biri gönül eğledi milyonlar toprak oldu oh ne ala memleket
Kim derdi tahta bir atın ayaklarında vücut bulacaktı felaket
Bağdat’tan dönen yanlış hesap gibi Helen kocasına döndü
Yengen dâhil Truva’nın dul kadınları Akalara cariye düştü
Truva efsanesini dinleyen insanların nasıl gitmesin gücüne
Söylesene şımarık Paris Efendi ulan sevmek senin neyine
Kayıt Tarihi : 13.6.2015 11:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Korkmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/06/13/truva-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!