Doğduğum gün kalkarken hayat treni gardan
Çocukluğuma neşe veren sesi çınladı
Ağır-ağır hızlanıp giderken bu diyardan
Ayrılığı haykıran,siren sesi çınladı
Sırasını bekleyen bir sürü insan vardı
Peronda koşarlarken derin uğultu sardı
Vagona dolanların kesilmiyorken ardı
Herkesin tek-tek selam veren sesi çınladı
Dünya seyahatine çıkışlar emirdendi
İstasyonlar arası geçen gün ömürdendi
Yolcuları et-kemik, yolları demirdendi
Yan raydan geri dönen tren sesi çınladı
Kahır yüklü vagonlar, kahrımı taşıyorken
Kim bilir kaç yolcusu, hasreti yaşıyorken
Ard-arda sıralanmış dağları aşıyorken
Yokuşlarda tekerin diren sesi çınladı
Rayların tik tak sesi, yayların gıcırtısı,
Pencereyle oynaşan rüzgârın hışırtısı,
Kıvrım-kıvrım bükülen yolların parıltısı
Karanlık tünellere, giren sesi çınladı
Dağı taşı aşarken, geçti haftalar aylar
Bir türlü kesişmedi, yan-yana giden raylar
Ara istasyonlarda, solgun bayanlar-baylar
İnerlerken huzura eren sesi çınladı
Bu gizemli trenin makinisti çetindi
Görünmez marşandizde hepimizden metindi
Bense vagonda yalnız, duygularım yetimdi
Sessizliğin ruhumu geren sesi çınladı
Ömür yolu tükenip son durağa varmıştı
Birden kompartımanı derin elem sarmıştı
DEĞİRMENCİ hayatı bir kefene sarmıştı
Mahşer istasyonunda firen sesi çınladı
Kayıt Tarihi : 4.4.2023 12:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!