Yıllar önce kalkarken, gönül treni gardan,
Şen ruhumu gurbetin, geren sesini duydum.
İçime hasret çoktü, ayrılırken bu şar'dan,
Yüreğimi sızlatan, sren sesini duydum.
Bu zorlu seyahate, çıkışım emirden di,
Sabırla diş sıkarak, bir ömrü kemirdendi,
Yolcuları et kemik, yolları demirdendi,
İçimi dinliyorken, tren sesini duydum.
Ne mendil ne elini, sallayan biri vardı,
Beynimin kıvrımını, garip uğultu sardı,
Üst ğste kaygıların, kesilmiyorken ardı,
Hüznümün endişeler, veren sesini duydum.
Kahır yüklü vagonlar, kahrımı taşıyorken,
Kim bilir kaç yolcusu, hasreti yaşıyorken,
Kıvrım büklüm yokuştan, dağları aşıyorken,
Zorlandıkça tekerler, diren sesini duydum.
Rayların tik tak sesi, yayların gıcırtısı,
Hiç durmadan değişen, rüzgârın hışırtısı,
Ara sıra değişen, ses gelir sıra dışı,
Karanlık tünellere, giren sesini duydum.
Bitmiyordu yolculuk, geçti haftalar aylar,
Bir türlü kesişmedi, paralel giden raylar,
Ara istasyonlarda, yorgun bayanlar baylar,
İniyorken huzura, eren sesini duydum.
Yüzünü görmediğim, makinistim çetindi,
Marşandizin içinde, belki benden metindi,
Oysa vagonda yalnız, duygularım yetimdi,
Uğultunun beynime, sinen sesini duydum.
İnsan sesi kesildi, sanki bir ben kalmıştım,
Bu sevda yollarında, yine yara almıştım,
Yorgun düştü gözlerim, hayallere dalmıştım
Son durağa gelince firen sesini duydum.
23.09.2012...Mustafa Yaralı
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 23.9.2012 19:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!