Firkatin bağrımda yara. Sen gittin ama ben duymadım ayak seslerini. Derdest edilmiş bir rüyanın anısına mısralar diziyorum hiç âr etmeden. Şairmişim öyle diyorlar. Evet şairim şiirlerim beş para etmese de. Deniz analarının istilasına uğramış şu karşımda duran duran denizden esen rüzgara karşı savurduğum sigaranın pis kokusunda özlemini çektiğim sadece annemin kokusu. Anne… seni çok özledim…
Yüreğimin çarpıntısı her geçen gün biraz daha artıyor. Ağrılar da cabası. Ciğerlerimi kaptıralı çok oldu sigara dumanına. Yitiyorum kaldırımlarını arşınladığım benim olmayan bu şehrin caddelerinde. Sahi… benim şehrim neresi…
En güzel şiirlerimi hep bir yıkıntının kenarına oturup yazdığımı bilmiyorlar. Hep isyan, hep hüzün… onlar bunu bilmiyorlar… hüznüme bir sebep daha…
Şiir yazmak istemiyorum artık. Travma sonrası hasta ruhlu şairim. Bunu kimse bilmiyor.
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Hepimiz travma sonrası şair olmadık mı sevgili Nermin? Yazdıkça akıyor zehir, yazdıkça iyileşiyor yaralar, güçleniyoruz..Yaz yaz yaz..Yaz ki okuyalım..Sevgiler..Nurdan Ünsal
Duyguların güzel ifalerinden oluşan cümleler. Tebrikler Sayın Yücebaş.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta