gün çok erken aydı bugün
sinirleri saran gecenin iltihaplanmış şakayıklarından aydı gün
ben siyah vals gecesinin
aynı morgda iç ahengi bozan sendromum
içinde binlerce ölünün seviştiği morg
yatağımın en destansı eros masallarının öykücüsü
kanın kaldırma kuvvetinin en ince detayını
insan vücudunda ki volkanik patlamalara uydurmuş şaibeli bir uğultu
gece tabutların ağır yanlarından turuncu dumanlar çıkarıyor
aynı morgda sevistiğimiz ölüler kemikten kadeh kaldırıyor
beni terk eden tüm ölüler cennete uğurlanıyor
terk etmeyen ölüler etimin altındaki tanrıyı arıyor
kutsal sorgular şaibeli birer arayış içinde
ağzımdan sarkıp aşağı düşen aşka muhtaç
zarafet sınırında birer aile kurmaya çalışan ölüler
gecenin makasla kesilmiş yanında çilekli pasta kokuyor
günün ayan en güzel yanı bize davet çıkarıyor
yaşanılan o şey o araf o hayal belirsiz bir sabah uykusu
gündüz herkeste böyle erken sönen
gece ölülerin heveslerinin üşüdüğü belirsizlikle beslenen bir acı kahve
gece neden hırpalar ki gündüzü
sen neden hırpalarsın ki beni
gece zaman akreple yelkovanın piç çocuğu
saatim yataktan düşmüş
resmin gecenin ölü doğan çocuğunun midesinde
henüz tenleri tütmemiş hüzünlü vaşaklar da şahit
cezasıyla üstümüzde kalacak gece
gözleri nar güzel
yorgun ihtiyarlar kırılgan ve de sıkılgan
ne dinlesek biraz şarapnel parçası
özledim dünyada nesli tükenen gözleri
bir de dünya gözüyle deniz titremeleri
vaktiyle haliyle cezasıyla hep üzerimize sinecek gece
bir başka kokunun benim ölü bedenime sindiği gibi..
Ömür Karakaya
Kayıt Tarihi : 31.1.2018 20:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!