Transpoze Şiiri - Enver Özçağlayan

Enver Özçağlayan
660

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Transpoze

Tambur sapı sarsılırken
Elinde bir Koca Usta'nın;
Çığlık çığlığa titreşir tizlerde
Yaprak Yaprak bir nâzenin hanım,
Sanki çözmek istercesine
Muammasını o ânın.

Oysa kapıların ardı karanlık
Tarihin arka odasında,
Dehlizler iniltili...

Kim bilebilir o karanlıklarda
Yittiğini kaç mâsum canın? ..
Varaklar solgun, duvarlar kalın.

Daha yıllarca konuşulacak bilirim
Encâmı bunca sultânın;
Anlatmakla biter mi hiç
Günahı da, sevâbı da Devri Osman'ın...

Enver Özçağlayan
Kayıt Tarihi : 9.7.2010 12:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bir TV de uzun zamandır yayınlanmakta olan 'Tarihin Arka Odası' proğramında; Osmanlı devri tüm yönleriyle irdelenirken, araya bir de çok cici bir kızımızın okuduğu birkaç şarkılık müzik proğramı konmuş.Çok da iyi olmuş ama proğramı hazırlayıp sunan tarihçi Sn.Murat Bardakçı bu Kızımız'a tamburuyla eşlik ederken, 'transpoze' kavramını unutmuş gibi, her şarkıyı yerinden okutuyor.Tamburun zor bir saz olduğunu bilmekle beraber, bu şiirimle muhterem Usta'ya bir ikaz sunmak istedim ve proğramın ilhamıyla satırları yazmış bulundum.Kendisine ulaşmak imkânını bulamadığım için de sizinle paylaşmak istedim...E.Ö.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ünal Akbulut
    Ünal Akbulut

    evvela düğme ilikleyip ustaya ihtiram arz olunur..sonra yeniden okunur..yeniden.

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir

    Osmanlı Devri veya başka bir vakıa konuşulabilirdi, farketmezdi. Ancak Osmanlı tarihine karanlık denemez, Osmanlıdan bahsederken karanlık dehlizlerden söz edilemez. Kelimesi kelimesine her şeyin iğneden ipliğe kayda alındığı o muhteşem imparatorluğu kendi sunumlarıyla bizlere tanıtmak isteyenlere sormalı bu tarihi belgelerin neden karanlık dehlizlere kapatılıp incelenmesine izin verilmediği. Neyse ki çok yakın bir zamanda bu belgelerin bir kısmını inceleyebilidi güvenilir tarihçilerimiz ve koca koca kitaplar yazdılar. Gördük ki şerefli bir tarihimiz var ve bizlere anlatıldığı gibi değil. Bir örnekleme yapayım. Hatırlarsanız Harem neredeyse fahişelerin cirit attığı, padişahlarında alem yaptıkları yer olarak gösteriliyordu. Tam tersi son derece temiz ve mahrem tutulmuş aile ortamıymış. Bu basit bir örnek tabi ama şimdi burada tam kapsamlı anlatmama imkan yok. Biz asıl yakın tarihimizin masum canların kanları üzerinden feryat eden iniltili sesini duymaya çalışalım ve gerçek demokrasiye nasıl bir an önce geçebileceğimizin derdine düşelim derim.
    Kaleminizi beğeniyorum ama transpoze olayının bu programla ilgisini pek çözemedim.

    Cevap Yaz
  • Yıldırım Uzun
    Yıldırım Uzun

    Türk Müziğinde göçürmek de denilen Transpoze bir müzik parçasının yazıldığı tondan başka bir tona aralıkları ile birlikte aktarılması demektir. Akla da gelebileceği gibi müziğin transferi de denebilir. Bazen bir oktav kalınlığında ya da inceliğinde olabileceği gibi bir iki nota kararlarının , inceltilmesi ya da kalınlaştırılması şeklinde de olabilir. Bir parça okunurken bazen vokallerin yaptığı ya da koro halinde okunan bir parçada koro sanatçılarından bir kısmının farklı bir tonda ama aynı aralıklarla müziğe katkı sağlaması da transpozedir.

    Üstadım şiirinizde bu temanın Osmanlı devri ile alakasını kurarken aklıma ilk gelen şey; saray etrafında yapılan eğlencelerdi. Şiirin hikayesini okuyunca daha bir vakıf oldum mevzuya. Keşke o ustaya ulaşma imkanı da olsaydı::))

    Türk ve Osmanlı musîkisinde tambur önemli bir enstrümandır ve bende bu çalgının o davudi sesini çok severim doğrusu. Aklıma şimdi usul usul bu müzikler geldi.

    Saygımla...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Enver Özçağlayan