Evet…
Evet…
Evet…
Beyler susalım,
haydi
başlasın merasim.
sayım Teyp
siz bu gece neşeli
şarkılar çalın hep.
Sayın Perde
kravatınız nerde?
Bu bir….
Aaaaaa…
Bu bir ciddi davet.
Öhö! Öhö! Öhö! Evet!
Lütfen başlasın müzik
valllssss
haffiffff
klasssssik.
halılar ve kilimler size dans yasak.
hey takvim fazla içme
bütün sayfalarını yırtarım.
Sayın Sigara’yı davet etmeyi unuttuk
bu geceki merasim nikotinsiz geçecek.
Gerçi Ben….
Aaaaa. çekmeyi sevmem nutuk,
ama bu bir gerçek;
her toplantıda birinin
detaylı ve derin
bir konuşma yapması gerek.
Konumuz:
yalnızlık.
Kıpırdamayın sayın Kravat
dikkatimi dağıtıyorsunuz!
Bu ciddi bir davet!
Yalnızlık
yürümeye benzer
kalabalık
bir mekanda
kilotsuz ve donsuz.
örneğin su;
yerinde duramaz kapsız.
Ah! O kız…
Ah! o kitapsız…
bıraktı gitti beni yalnız.
Hüngür! ! ! ! Hüngür! ! ! !
Örneğin siz yalnız olamazdınız;
masa ve sandalye,
çay ve çaydanlık,
tuz-biber-ekmek.
Öff, neler saçmalıyorum ben?
Ne diye,
ha ne diye
kafa dinlemek varken beni, dinliyorsunuz?
Söyler misiniz sayı Kavanoz?
susuyorsunuz! ! ! Sebep?
Böyle konuşmadan durur musunuz hep?
Lütfen, konuşun lütfen!
Eşyelerım.
ben kafayı yemeden;
zaten kafam yarım
bir yarısını o giderken götürdü zaten.
Ooo bidi bidi!
kırmızı kedi!
O yar benden ayrı kalmış
yaşamak neme lazım?
Lazım!
lazım!
Lazım!
Aaahhh! Boğazım……
Kayıt Tarihi : 11.9.2005 19:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!