Zigana dağlarında, Hamsiköy'ün sütlacı;
Gönülden isteyene, taze çayı baştacı.
Gülbahar Hatun'dandır, Vakfıkebir ekmeği;
Uzungöl'de istersin, ikide bir yemeği...
Çaykara'dan aşağı, bir Of gelir bilesin.
Oflu of çektirmezmiş: Kaidedir bu kesin!
Her zaman bir güzeldir, hora oynarken Maçka.
Düğünleri çok güzel, geleneği bir başka.
Namını duyar herkes: Akçaabat köftesi...
Dinlerken dinlettirir, kemençenin bestesi.
Yardan iner aşağı, Sürmene'nin uşağı;
Yaylalar oyun yeri, yollar onun kuşağı.
Çıktım baktım gezerken, Sis Dağı'nın sisine;
Kim demiş ben dolaştım, orda pisi pisine!
Bol tertemiz bir hava, rastlarsın hep sulağa.
Tarihin bestesinden, nağme gelir kulağa...
Selahaddin Çekmegil
Kayıt Tarihi : 21.3.2019 10:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!