Tozlu Bir Sırattı Sana Yolum

İşgallerle devşirilmiş bir ova içimde
Silinmiş resimlerin sütunları yitik
Acı çekerdi baktıkça sana renklerim
Gün boğulurdu göğsümde, üşürdüm.

Bütün sökülmüş çiçeklerin ortasında
Dünü ararken ben, saçların üşüşürdü
Tozlu bir sırattı sana yürüdüğüm yol
Dudaklarımda hazin bir türküydün.

Yüzölçümünü içimize sığdıramadığımız atlasta
Damarlarımdaki iksirdin, küflü yalnızlığımdın
Tepetaklak bir düşün zaman aşırı eskicisiydim
Onlarca tablonun içinde, sen benim gülümdün.

Yuva örüyor kuşlar, çürüyor her gün deniz
Dağıtmış gökyüzünü düşünce, atmış beniz
Yapayalnız rüzgâr, kaygılı bir düş kimsesiz
Gölgemizi ararken sularda, ağlarız nedensiz.

En sabırsız bekleyişler sürdüm ölümsüz rengine
Yeşil ormanlar bezedim gözlerinin her dizesine
Deli ırmakları saldım, aktılar bereket gibi içime
Aşkı işledim, saklandım çocuklar gibi yüreğinde.

Şimdi, bir düşün sancısı silkelesin efkârımı
Kızılcık dalda ersin, bahar beklesin hicranı
Yangın dallara ağsın, çeksin kışlar yorganı
Mevsim sevmenin mevsimi, unut yar hazanı.