Kısacıktı
karşı yolculuklarımız kara
ve deniz üzerinde-
Şafağın bodrumuna inerken sen,
Hançerin ivmesiyle yükselirdim
dul pencerelere.
Azıcıktı
köpük boz
denizde ve karada
Koyu bir saatin içinden
çıkılamadı
bir an yine de!
Belki gülden
kalma bir iz yanağındaki,
Eski sabahın sarı gülünden
üzerine deli gözünü bıraktığın…
Öldüğünde,
çekmecemde duran bu göz,
incelikle çıkarılacak,
bir jiletin enginliğine,
Çözülecek gizi
O çarpık retinanın, ağ tabakanın…
Kayıt Tarihi : 3.7.2018 16:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nilgün Marmara](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/07/03/toz-dem.jpg)
önce masalda dinlenir
efsanelerde ünlem bulur
çocuklar büyüdüğünde
şiir okurlar şair olurlar
bilmezler..
ben farkına vardım
hayatın kaydının şiirde olduğunu
yokluk idraki olmayan şiirden anlamaz
şair yazar okurlar anlam çıkartır
çıkartamayan okuru değildir
şairliğinde ise pas geçer
üzücü bir sonun ayak izleri gibi her şiiri.
TÜM YORUMLAR (3)