Yol kıyılarını topluyor;
tedirgin uzanan ağaçlar siliyor belleğini.
Kış güneşi gecikmiş ürününe düşüyor tarlaların.
Terli alnın bildiğini unutan mendil rüzgar kolluyor
kaybolmak için. Her yer toz.
Her yer toz; unutup gitmek için.
Yol uzağını düşlüyor;
bulutlarına saklayarak kuşlarını, geçiyor içinden akşamın.
Uzak ses geriyor kuytusuna fısıltısını,
saklanmaya kucak açmaz otun bilgisi.
İki ucu da çakalın oyuğuna çıkan yarılma:
yolda bin yıl sızı. Her yer toz.
Her yer toz; yitip gitmek için.
Yol gidişlerini dönüyor,
örtmeye üstüne acıyan gökyüzünü.
Oyun tenin bütün kıvrımlarında keskin,
boşluğu geciktiren sızı oluyor yalnızca.
Bağını yadsıyan şarabın sarhoşluğundan uzaklaşıyor hızla yol.
Her ölüm aşk değildir, erimeye ruhun gizli kafesinde.
Her yer toz; ölüp gitmek için.
Şerif ErginbayKayıt Tarihi : 21.2.2008 18:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
saygılarımla
Her yer toz; ölüp gitmek için.
kEŞKE YAZILAN KADAR KOLAY OLSA GİTMELER.KALEMİN VAR OLSUN TEBRİKLER.
TÜM YORUMLAR (12)