Sanki alıştım karanlıkta görmeye
"Ulur aya karşı kirli çakallar"
Dağınık vakitlerdeyim, aramıyorum bi de
Eskidenmiş, öncesinde miladın öncesinden
Nafile bazı bekleyişler
Korkarak yaşa kendini kilitle
Kurtar deme çukura girip de
Korlarla dövülmüş yüreğini dinle
Ve sakın feryat etme
Dene tüm çıkış yollarını
Bu yolda gerekse kır kollarını
Gitmez içinden yazsan da sayfalarca
Elinden geleni yapamadın zamanında
Laflarım gerçekti hislerim gibi
Meraklanma, yazılmışsa bozulmaz
Ellerimiz, başkalarına dokunmaz
Elimizde olanları o köprüye gömdük gibi
Aydınlıklar senin olsun karanlıkta bırak beni
Saçlarının arasından o çıkan beyaz gibi
Sana olan duygular kalemimde mapus gibi
Sanki bıkmadım karşımdadır kelam eden
Bir inci gibi saklıyorum düşünmedim sence neden
saldım avucumu kaçıp gittin
gitsem de hemen dönerim demiştin
uzaklaşmadan, neyse hayatın kendisi
bir odada son nefes ve milyonlarca toprak
bi gayretle sıyrıldım kendimden, sevemedim
önce kendimi öpücem sevip koklayıp
Gösterişsiz saatlerdeyim,
Tek düşmanımla beraber,
Kendi kendimeyim.
İlişir burnuma keyifli saatlerin kokusu,
Var öyle bir şey diyorum,
belirsiz herbir çizgin ve tutarsız bi ruh hali
arkamızda çığlıkların gözyaşları ve vebali
hangi kuvvet değiştirir olduğumuz şu hali
aşkın fıtratı bozuldu dön sırtını namütenahi
pek bi kara bakışları ve çatıktır kaşları
Evet, onca kere uykumuzu yok yere böldük
Seninle ölümlerden değil, hayatlardan döndük
Kaldığım yalnızlıkta seninle konuştum hep
Her dokunuşumuzda yanıp, her gidişinde söndük
Bulunca birbirimizi sorgusuz bu karanlığa daldık
Müşkül dünyamın göz bebeği
Ummadığım taşların en güzelisin
Rakılar şaraplar yollarına dökülsün
O dolu gözlerin o yarım gülüşün
Yattığım yerde hayallere dönüşsün
İstemez miydim acısız öğrenelim
Tek ikimiz olsak keşke!
Gözlerin her solfeje hakim.
Denizler içimi söndürse keşke!
Sordum bir bilene, dedi kalmadı halim.
Eğer olur da kıyarsam bize,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!