Zaman akıp geçmektedir,
Ömür gelip bitmektedir.
Ey nefsim, unutma ki
Yolun sonu ölümdedir.
Sultan olsan, taht da kursan,
Toprak olur sonunda beden.
Kalır sana ancak iman,
Sâlih amel — gerisi yalan.
Bir gül açar, bir gül solar;
İnsan doğar, bir gün ölür.
Ey insan, oyalanma,
Ektiğini biçeceksin.
Bir kefendir alacağın,
Nedir bu kin, bu telaşın?
Arzun bitmez, gözün doymaz;
Lakin kalmaz servet ve ün.
Hakk’tan gayrı hepsi yalan,
Geç kalmadan tövbeye gel.
Rabbin kapısı daim açık,
Yeter ki sen gönülden dön.
Yönel Rabbe, af dile sen;
Tövbe et kalpten, gönülden.
Yağar gökten rahmet seli,
Rahmetle dolar her beden.
Kuvvet verir üstüne güç,
Tövbe eden düşmez hiçe.
Yüz çevirme Hakk’tan asla,
Ziyan olur nice mücrim.
Yüz çevir cümle günaha,
Kır şeytanın bacağını.
Kapat gözünü harama,
Tövbeye gel, durma hemen.
Görmez misin ölenleri,
Ölüp de gömülenleri?
Tahta ata binenleri…
Kurtuluş var tövbede — gel.
Tövbe için geç değildir;
Zira Rabbin “El-Afüvv”dür.
“İste kulum, vereyim” der;
Tövbeye gel, tövbeye gel.
“Rabbinizden bağışlanma dileyin,
Sonra O’na tövbe edin ki
Üzerinize bolca yağmur göndersin,
Kuvvetinize kuvvet katsın;
Sakın günahkâr olup
Allah’tan yüz çevirmeyin.”
(Hûd Sûresi, 11/52)
Kayıt Tarihi : 15.7.2025 12:25:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şairin nefsine seslenişinden gayrı birşey değil




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!