Ey rabbim…!
Erimez zırh’lar bürümüş gönül kapımı,
Veballerim aşmış koca dağları,
Tövbekar kulun kapına geldi,
Rahmetinle aydınlat nursuz cihanımı.
Dipsiz kuyu olmuş benim yüreğim,
Zorlu kayalarla dolmuş her yerim,
Damla suyum kalmadı can evimde,
Kendimi sana şikayete geldim.
Alem rızkını ararken helal bağında,
Dünyalık saçtın dört bir yanıma,
Dostların hiç dönüp bakmazken
Bir ben baktım haram lokmaya.
Zalimlerden oldum kötü amellerimle,
Lanet aldım zülüm ettiğim çaresizden,
Sana havale eden dostların oldu,
Kabuslar görüyorum uykusuz gecelerde.
Aleme nam saldım kötülerin adıyla,
Dost olmuyor bana ne köy nede kasaba,
Şerlerin en şerlisi oldum şu cihanın,
Tövbekar kulun geldi affına sığınmaya.
Meğer cahil aklım kılavuzum olmuş nefsime,
Gözlerim kamaşmış serapları görünce,
Uçsuz bucaksız çöllere düşmüşüm,
Helak olmadan tövbe kapına geldim.
İnsan düşünmeli ne için yaratıldı?
Neden tükeniyor ömürlerin sonu?
Ezeli ahdini unutmuşsa can kuşun,
Dünyaya tapar görmez karanlık sonunu,
Cehalet olmasaydı insanların üzerinde,
Yıldızlar doğarmıydı karanlık gecelerde?
Rahmeti olmasaydı yüceler yücesinin,
Helak olup giderdik ilk günahın peşinden.
Hangi günah büyükki Allahın rahmetinden?
Ümitsizlik günahtır alemlerin rabbinden,
En güzel isimler yalnız O’nundur,
Kulluktan başka neyi istiyorki bizden?
Korunmuş inciler açılınca birer birer,
Rabbini tanırsın konuşunca nağmeler,
Can kuşun uyansada çöller diyarında,
Nurlu kandil kurtarır seni ateşlerden
29 ekim 2008
Kayıt Tarihi : 29.10.2008 23:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kuran okumak için mola veren hac kervanından (zalimlerin zulmünü Allah'tan gafil sanmayın,Allah herşeyden haberdardır iş bitirendir) ayetinden etkilenerek,,,, ben kimimki insanlara eziyet ederim,ben bunun hesabını nasıl veririm deyip,TÖVBELER EDEREK ilme yönelen evliyalardan fudeyl bin iyaz'ın tövbesini yazmaya çalıştım
Günahlar bize göre büyüktür. yaratanaın rahmeti öyle geniş ve öyle büyüktür ki; Bütün günahlar hiç kalır karşısında. Yeter ki tövbe kapısına yönelelim.
Çok güzel bir yakarıştı. Tebrikler.
Selam ve dua ile.
Rahmetinle aydınlat nursuz cihanımı.
Korunmuş inciler açılınca birer birer,
Rabbini tanırsın konuşunca nağmeler,
Can kuşun uyansada çöller diyarında,
Nurlu kandil kurtarır seni ateşlerden
dilerim güzel dileklerin müstecab olsun
gönlünde nur yolun aydın hidayetin güneş olsun
ruhumuzu şenlendirdin
teşekkürler dost..
İyi ki, sizin gibi değerli dostları tanıma fırsatım oldu.... Tebrikler sevgili dost.
TAM PUAN + Ant.
Selam ve sevgilerimle....
Nafi ÇELİK
ZALİMİN ZULMÜNDEN
Ey! Rahim,
Ey! Rahman
Ey, yeri göğü yaratan!
Ey! meleği şeytan,
Balçığı insan
Zemheriyi nisan yapan.
İnsanda özgünlük,
Arzı âlemde özgürlük olsun;
Barış olsun;
Senle aramızda bir karış olsun dedik.
Nebi olduk, yazdık;
İsa olduk, çarmıhlara gerildik;
Musa olduk, isyan ettik;
Âdem olduk sürüldük;
Nuh Nebi olduk,
Ümmi olduk,
söyledik, ağladık;
Yazdık yalvardık;
Kimseler duymadı sesimizi.
Bir gün dedik, bir gün;
Eyub olduk sabrettik;
Koşmaktan yorulduk,
Acılarla durulduk.
En aşılmazına vurduk yolun
Yağlı kurşunlara geldik vurulduk,
İplerde can verdik;
Bin bir çeşidini gördük zulmün.
En acısını,
En olmazını tattık ölümün.
Direndik, asi dediler.
Delirdik,
Dağlara düştük,
Eşkıya dediler.
Yaban da kaldı ölümüz.
Kimseler tutmadı yasımızı.
El açtık, avuç açtık,
‘Hâkim’ adına sığındık,
Mazlum dualarına çıktık.
Dön dedik,
Hiç dönmedi yazgımız.
Din! dedik,
Hiç dinmedi acımız.
Yan dedik,
Kor ateşlerde yanan biz olduk.
Kan dedik,
Kanyaşı oldu aktı
Kanımız yüreğimizden,
Kan taşları kesmedi kanımızı.
Dolduk,
İsyan olduk.
Solduk, figan olduk.
Riyalarla yaralandık;
Olmadık iftiralarla karalandık;
Kahrolduk,
Zelil, ziyan olduk.
Biz ki sabi,
Biz ki sübyan.
Hak dedik,
Hak yemedik;
Halk dedik,
Halka sövmedik.
Kimsenin ala geçisine kara,
Tavuğuna kış demedik.
Biz ki namus,
Ahde vefa
Ve dürüstlüğü
Amentümüz belledik.
Eşitlik dedik,
Dünyada,
Ahirette
Ve Cennet’te
Ve de
Yevmili Kıyamet'te.
İsyan ettik, kovulduk, sürüldük.
Sersefil olduk.
Bilirdik ki bir adın Rafid,
Bir adın Müzil.
İlendik,
Ah ettik,
Beddualar ettik.
Kahhar adına sığındık
Dedik ki yaratan Adil.
Rahman, Rahim,
Kadir ve Muktedir
Cevap gelmedi senden.
Dolduk,
İsyan olduk, ziyan olduk.
Riyalarla yaralandık; kahrolduk,
Olmadık iftiralarla karalandık.
Ziyan olduk, zelil olduk.
Ey Mucit, Ey Macit, El Gani,
Rahim, El Kadir, El Rahman,
Biliriz hayır da şer de senden.
Gayrı kime ağlıyak halımızı
Kime bildirek derdimizi
Ne yöne büyütek dalımızı?
Mazluma vah!
Mazluma eyvah ki eyvah
Belli ki
Sen de yüz çevirdin,
Hayrını esirgedin bizden;
Kime gidek,
Kime söyliyek,
Kime ağlıyak halımızı! ?
Zalime dolap
Zalime değirmen
Zalime şan,
Zalime şeref,
Mazluma kan
İşte Irak
Filistin
İblise köle olmuş Afgan
İlle de can
İlle de kanla doyar şeytan
Sual olunmaz hikmetinden
Surenle
Suretinle
Ayetinle alay eder
Cenabet Amerikan
Eyvah ki eyvah
Önünde lök gibi diz çökmüş
Seçtiğimiz bakan
Bu nasıl insan!
Bu nasıl Müslüman! ?
Kim hesap sorabilir himmetinden.
Yoksula küstün mü?
Sen ki Rahim
Sen ki Rahman
Bilemedik bire kurban
Cehaletimizden sorarız
Bu nasıl imtihan! ?
Gafur ve Gaffar adına sığındık,
Zalime göz yuman da
Olurmuş Şeytan.
Zarar değil
Kahhar değil,
Müzil değil,
Kadir değil;
Bir aciz kul,
Bir düşkün insan.
Bir garip Müslüman
Gayrı sevdamıza sığınırız
Zalimin zulmünden!
Sen ki Hakem’sin
Söyle hele gurban söyle
Başka ne gelir elden.
Mahmut NAZİK 10. 09. 2007 MERSİN
TÜM YORUMLAR (9)