Bu nedenle geçmişinde; totemi bir meslek sahibi olması gereken, totemi bir yiyecek ayrılığı olması gereken, totemi bir renk, giyecek ayrılığı olması gereken, totemi düzleme göre cinsel bir seçilim ayrılığı ve cinsel yasakları olması gereken Yılan grubunu El mantığı; Âdem ve Hava gibi birbiriyle ittifak etmiş, Ortadoğu kaynaklı iki grubun aralarını açan, onları aldatıp fitne çıkaran grup olarak ifade ediliyordular.
Pes yani. Kolektif alana göre kolektif birikim ve kolektif envanterli zenginlikleri; “kendi mülkümden dilediğimi, dilediğim kadarla, dilediğim kişiye veriyorum” diyen El mantığı; kamu malını kimi kişilere verip, kimi kişilere vermemekle; mal ayrılığı, mülksüz ilişme ve mal kavgaları ortaya koymakla mülk sahibinin mülküne dokunmayı haram, günah, dokunma diye yasak sayan mantık; tere yağından kıl çeker gibi sıyrılıp kendi fitnesini Yılan grubu olan bir başka Âdem ve Hava grubunun üzerine atıyordu.
Hikâye içinde yılana atfedilen anlam tam bir çarpıtmaydı. Tam bir yalandı. Yılana atfedilen sıfatlar köleci ve mülkiyetçi sistemle ortaya çıkan köleci mülkiyetçi sıfatlardı. Köleci sistemi ihya ve ihsas etmek için köleci ahlak eski aktarımlar üzerine modüle edilmekle söylenilen betimleyici anlatımlardı. Oysa totem grupların ilahi anlaşma dediğimiz ön ittifakları içinde ittifakın seremoniye törenlerinde kullanılan bir totem yiyeceği diğer birbirini aldatma için kullanılmamıştı.
Ön ittifakın dili ya da ilahi ittifakın dil ayrı ayrı inşa içinde olmuş üreten grupları birleştirici, inşacı bir dildi. Köleci, mülkiyetçi bağlamla hileyi, aldatmayı, kolektif mirasa sahip oldukları için mal kavgasını hiç bilmiyorlardı. İlahi ve kolektif sistem fitne, fesat çıkaran bir mülkiyet ilişkilerini hiç bilmiyordu.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta