Kısacası özel mal, mülk edinme; haksızlık, hırsızlık yapma; gasp etme, hile yapma; harama el uzatma; zalim olup zulüm etme gibi mülkiyetçi oluşmaların tezahürünü, animistin bilmesine olanak yoktu.
Ölükle hesaba çekilme, mülkçü, köleci çelişkinin adaletçi duygusu oluşla; bunu bir animistin bilmesi olası değildir.
Malı müsadere edilmiş (haksız el konmuş) bir güçsüzümüz; bu dünyada sağlanamayan kişi haklarını öte dünyada kurulan divan ile sağlayacaktı. Bu anlayış ancak, özel mülkiyetin zulmü karşısında zayıf olanın yansıyan bir anlayıştı belagattir.
Bu kabilden olur, zaman ve zemin üretim ilişkilerine denk düşen öznel gelişmeli sınıf anlayışlarımız; toplumların cari uygulamalarıyla işlerlik ve somutluk kazandılar.
“Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır,
Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvallah kalmıştır'
Sultan Veled
Devamını Oku
Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvallah kalmıştır'
Sultan Veled