Aidileştirmenin, sistemleşen, kurum ve kurallaştırılan araç yöntemi olan totem ve tabu kılarlık; insanlığın uygarlaşmasının temellenmesinde, çetin, acı deneyimlerin, olması gereken olumlu olumsuz rollerini oynamayı üslenmiş, ileri sosyal akış sağlayan, sosyal devindirici çekicilerdir. Sosyal yaşamın; kısmen de toplumun; ana kart ilişkilenmesi giriş (input) , çıkış (output) temel bios faaliyetlenmesidir. Her birinin kendi iç programları farklıdır. Birbiri üzerine yazılım dönüşmesi çalıştırılır.
Totem tabu imleç ana aidiyetleştirme formülasyonudur. Nesnel süreçler bu anakart bioslaşma ilişkilenmesine bilinçli bir biçimde dahil edilene dek bu böyle oluştu. Ve bu sanal aidiyet biçimlemenin toplumdaki etkisini önce zayıflatılıp, sonra halk alana devredilecek, uyumlaşmalara dönüşene değin bu böyle sürecekti.
Bir iç işlemci olan kişi öznelliği ve entegrasyonu ile sosyal özne entegrasyonu; burada zamanın akışını ve zamanın ileri akışını düzenler. Nesnel yasallığın bilincinde olup, öznel değerlerle bilinç geliştirip, etkince mümkün değişmeyi ve dönüştürmeyi yapar.
Onu etkileyip, ondan etkilenmeyi; bu bağıntılarla, egemenlik ve özgürlük geliştirmeyi bilmiştir. Sosyal çevre bireyin çevreli dış ilişkisidir. Toplum ve doğal ortam da sosyal ilişkinin dış çevresidir. Biri, kişi içselliği ve birisi de sosyal iç çevre olan kapalı sistemdir. Böylece kişi içseli ve sosyal birlik kapalı sitemi; kendine göre açık sistem olan dış toplumsalla ve doğal ortamla zorunlu bağlantılarını kurar. Sistem dışa açılmış olur.
Böylece iç kapalı devre işlem atıklarını yani düzensizliği (entropiyi) dışarıya ihraç eder. Kişi kendi içselliği ile sosyal birim üyeliği ile sosyal iç kapalı sistemine, dışarıdan enerji sağlama ve yine dışarıdan gerekli enformasyon edinme ve cevap tepkilerini ortaya koyabilme, süreçlerini bu girişimlerle kodlanıp, eylemlere ve devinimlere dönüştürüyordu. Sosyal ortamın gereksinimleri sağlayışı da kendi iç kapalı devre sisteminin dışı olmakta. Kişi toplumda: bu sosyal, toplumsal dış çevreyi var etmeden, artık bugünkü yaşamını sürdürmesi olanaksızdır.
Böylece içte kapalı, ama dışa açık; iç dış bağıntılı eğimleşme ilgiselliği oluşmaktadır. Öznel kapalı devre (açlık, güvenlik; haz elem gibi) eğilimleri ve sosyo öznel eğilimlerimiz (kişi öznelliğinin sağlanış, karşılanış biçimini, üretme ilişkilenmesi eğilimini) gibi durumları; iç, dış gerektirmelerden ötürü, bir potansiyel oluştururlar. Bu potansiyel iç-dış eğimleşmesini kutuplanma olarak, gerilimler ve polarmalar. Bu eğilimleşme, bu yol alışın aracı ve dönüştürücüleri; aidileştirmenin tabuya göre genelliğinde izafeleşiyordu. Sosyo öznel, özelleşen totem ve tabu anlayışı; sosyaldeki sanal olanla, somut olanı eylemleşesi bir devindiriciliktir. Bu, insan gruplarının ve sonrada sosyal yaşamın ve giderek toplumsal yapısının bulduğu; bir tutumlaşıcı ilke olma beceri ve başarısıdır.
13.03.2009
*Yükümleyiciler: totem döneminden günümüze doğru evirilen, bilirler olan, öğütçülerdir. Tören ve ibadetler, ritüeller düzenleyen; giderek ruhlarla ilişkili sayılan, şaman, büyücü kâhin gibi tutumlara kayan, saygınlıklı insanlardır. Bu yetileri ile önce atalar ruhu ile sonradan da kutsal ruhun temasını sağlayıp, iletişim kurabiliyorlardı!
Bir duvar, ya da perde gerisinde, kutsal ruhla konuşuyorlardı. Örneğin Şuruppak’ta, Utnapiştim (Ziusudra) böyle görüşmeler yapmıştır. Bunlar kendinden önceki belletenlerin yolunu (şeriatını) sürdüren, tabandan hareketle; eski yasayı onaylayarak yeni değişmeleri; “güya unutulanları, yanlış uygulananı”” sözünü diyerekten, güncelleyici, yenileyici, şeriat yayıcılardı (yol yordam göstericilerdi) .
Toplumu ve halkı yeni değişen ilişki biçimlerine göre güncelleme yapan bir yaygın meslekten erbap kişiler silsileleri zinciri oluşturmuştu. Örneğin Musevilikte Levililer, (Harun ve soyu) bu kabilden bir sorumluluk ve yükümlülük üslenmedir
Bayram KayaKayıt Tarihi : 21.11.2009 22:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!