“El” ne diyordu: “elinin altında bulunanla; elinin altında bulunduran bir olur mu? Bir daha okuyalım: “elinin altında bulunanla (köleyle); elinin altında (mal-mülk) bulunduran (efendi) bir olur mu? Sen ağa, ben ağa ineği kim sağa idesi. Sonuçta El fikri ganimetti, fetih toprağıydı. Çapuldu-talandı. Kan ve gözyaşıydı.
Tarih sel olarak nerden geliyorduk? Enfekte edilmiş kolektif bir totem aladan El mülkü içine gelip şimdi El mülkü söylemli hileci fikir içinde akış yapıyorduk.
Hatırlayalım. İzole bir alan vardı. İzole alan birbirinin eksiğini tamamlayan karşılıklı organize oluşlardı. Karşılıklı organize oluşa bağıntılı ortaklaşma vardı. Ortaklaşan paydaşlıktaki organize edici akış sizi kolektif oluşa çağıran manadır.
Örneğin, bir kişinin çevresine bir türlü alan etkisi varsa, iki kişinin iki türlü alan etkisi vardır. İki kişi yanına 5. Kişi katılırsa alan etkisi nicel olarak ve nitel olarak yine değişir. İki kişilik yiyecek sağlama, iki kişilik güvenlik sağlama yerine 5 kişilik yiyecek bulma, beş kişilik güvenlik sağlama “hacim oranı” (boyut) artar.
Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece
Ve bütün bir gün
Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç?




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta