Kısaca demokrasi mutlak olanın sorgulanması içine atılan bir adım ve hançerdi. Kullanılan iradeyi ezen ve ezilen tarafların üzerine paylaşımlı yayma çabasıydı. Yani demokrasi bu anlamıyla sınıflar arası karşılıklı sorumluluktu.
Demokrasi uzun erimde devletli olmanın karşısına konan az çok mukabil güç ve sekans hareketiydi. Yani mülk sahipliği yönetir; mülk sahipliği güçtür ve güç kullanmaktır; mülk sahipliği iradedir demenin yalın ve mutlak kullanımına karşın sınırlama getirmekti.
Bir gücün kendi doyma noktasına kadar olacak kullanımlarına karşı; karşı sınıf hareketli istem ve iradelerle o gücü frenleyip; o güce direnç koyma şekli demokrasiydi. Sınıflı toplumda demokrasi vaz geçilmez bir hak olmakla birlikte; ne yazık ki çok kez ve her kes cahiller demokrasisi olabilmektedir.
Demokrasi mülk sahipliğinin ya da devletli oluşun; mutlak yöneten gücün; geniş yığınlar aleyhine olan güçteki baskı ve basıncının sınırlanıp, düzensiz oluşunu; geniş yığınlar lehine düzenli ve sınırlı hale getirilmesi ile ortaya çıkmıştı.
Akşam gelse derdin hep; geldi bile Akşam; bak, işte:
Bütün kenti kapkara örtüsüyle sarar karanlık,
Kimine kaygı salmış, kimineyse mut getirmiş de.
Ölümlü kalabalık, dışardaki pis kalabalık
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta