Ceylanlar kendilerine sıkılan mermilerin boş kovanlarını taşır ceblerinde,
Sadakatsız bir it gibi pusuda bekler avcılar.
Çelimsiz, çarpık çocuk bacaklarınla, kaç dedim sana oğlum!
Bu kaçıncı? dedim.
Yırtılmış, bir sonbaharın içinden duşerken boşluğa, kaç kurtar kendıni.
Belki; bu defa tutar ''totemin''
Yontma taş devrinden kalma bir kalbi neden hala taşırsın ceblerinde?
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta