Hazreti Hamza mı oldun sen ana
Nasıl bir vuruşta serdin tosunu!
Vitamin, hapla mı doldun sen ana!
Nasıl bir vuruş da serdin tosunu
Bu nasıl güç imiş bu nasıl kuvvet!
Tansiyon yükseldi “yok” deme evet!
Öküze vurmadığına sen yine dua et!
Nasıl bir vuruş da serdin tosunu
Bir vuruş tosuna, iki öküze
Ev de mal kalmayacak gelecek güze!
Sen öldür! ben eti atarım köze!
Nasıl bir vuruş da serdin tosunu
Şahin der anama bir oyun oldu!
On değil tosuna bir sefer vurdu
Muratsız(!) hayvanı yerlere serdi!
Nasıl bir vuruş da serdin tosunu
BAŞÖREN/1978
Kayıt Tarihi : 18.3.2013 14:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yıl 1977, aylardan Temmuz..Hasat zamanı.. Köydeyim.. Tarlada arpa biçiyorum.. Bizim 2 yaşında bir tosunumuz vardı.. Biraz daha büyüyüp öküz olacaktı.. Yalnız bu tosunun bir tek kusuru vardı.. Bu hayvancağız ahıra girip-çıkarken hasılların(yağ, peynir, çökelek vs) konduğu ev damı dediğimiz bölüme girer, annemin bin bir emekle yaptığı hasılları yerdi..Eh, annem açısından bundan daha büyük kusur olamazdı! ! …Affedilir gibi değil.. Sen malı davarı sağ, tulukları yay, yağı ayır, peynir yap, çökelek yap,kıytırık bir tosun gelsin senin yaptıklarını yesin! Olacak şey mi? Değil tabi..Neyse lafı uzatmayalım.. Bu bizim tosun bir gün yine ahırdan çıkarken anneme çaktırmadan rotayı ev damına döndürmüş(!) , önüne ne geldiyse, Allah ne verdiyse, o gün menü de(!) ne varsa bir güzel yemiş.. Bunu gören benim cefakar güzel anam deliye dönmüş.. O kadar sinirlenmiş ki bir sopa kapmış, hayvanın böğrüne bir vurmuş, pir vurmuş…Koca tosun yere devrilmiş.. Annem paniklemiş.. “Yetişin tosun ölüyor! ! ” demiş.. Amcamın çocukları gelmiş.. Bıçakla hayvanın boğazını kesmeye başlamışlar.. Ama o da ne? Tosun canlanmış, can havliyle hareket etmeye başlamış.. Bizimkiler kesmeye çalışıyor tosun direniyor.. Bir süre böyle mücadele ettikten sonra tosun baskın çıkıyor, ayağa kalkıyor kaçmaya başlıyor.. Hayvan yaralı, boğazından kanlar akarak köyün ortasında bir koşturmaca başlıyor.. Neyse büyüklerde devreye giriyor.. Yaralı hayvanı yatırarak kesiyorlar.. Oysa yapılması gereken çok basitti.. Annem hayvanın boş böğrüne vurunca hayvan dalaklanıyor, yanı Türkçesi soluğu kesiliyor..Zaten bir süre sonra hayvan ister istemez kendine gelecekti.. Ama bir panik yaşanarak öldü diye göz göre göre güzelim tosunun canına kıydılar… Ben de bu olay üzerine bu şiiri yazdım.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!