Aynı iş yerindeydik bir doktor arkadaşla,
Geçiyordu günümüz aynı türden uğraşla.
Kişiliklerimiz çok yakındı birbirine,
Hatta derlerdi birini al vur diğerine.
Fakat o kapılmıştı maddeci felsefeye,
Hiç sormaz nerden gelmiş ve gidecek nereye?
Çoğu zaman giderdi bir başına bağına
Kaptırırdı bir işe bakmaz solu, sağına,
Marangozluk işleri yapardı saatlerce,
Bazı zaman olurdu dönmez idi günlerce.
Duygu yüklü, iyilik yapmaktan zevk alırdı,
Bir mazlum görse gözü arkasında kalırdı.
Salih kul tanımına uyuyordu epeyce,
Bir de imanı olsa yaşıyordu mümince.
Karısıysa farklı bir alanda çalışırdı,
Sahipsiz kedi, köpekler ile uğraşırdı.
İçindeki iyilik fıtratını böylece
Doldurmak için çalışırlardı gündüz gece.
Ama imanları yok, çünkü doldurulmuşlar,
Laiklik diyerek dinsizlik okutulmuşlar.
Belki de dedeleri hoca idi, hafızdı,
Kim bilir şehit, gazi, İslam'a muhafızdı.
Ama torunlarını getirdiler ne hale,
İyilik dürtüsünü doldururlar ne ile,
Demek ki salih kulluk genetikle geçse de
Ve hatta namusluca yaşamayı seçse de;
İman için insanlar çok gayretli olmalı,
Dolduruşa gelmeden hakikati bulmalı.
Bir faydası olur mu? Kimbilir belki olur,
Bu güzel insanlara iman da nasip olur...
Kayıt Tarihi : 14.12.2015 22:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!