.
.
.
.
.
evet ben inanıyorum sensizliğe
bakıyorum arada gökkuşağına deniz kızıyım ya
ağlıyorum da
sabaha karşı tüm günahların
peş peşe savrulma ayinlerine takılıyorum
kuruyorum kimi zaman
hem benim tüm merdivenlerim
güneşe yarım kalır güne uzamaz artık
hep gündüzdün oysa –bana-
hep ilk ışık
ve ben seninle tüm çiçeklerin çiy tanesi olurdum
koyun koyuna bir bakışla sahiline sığmaz dalgalar doğururdum
sen avuç içlerime gülerdin
tüm çizgilerime sarhoş olur senliğime dokunurdun
arada hasretlikte çekerdik
hep poyraza yüklenir gelirdin
ben bebekliğimi giyerdim üstüme
sen saçlarımı ölçerdin
ben kelimelerimi çözerdim dilimden
sen sindire sindire dinlerdin
sabah ayazında yapışırdın tenime
daha da bir alev topu olurdun
düş koyardın gözlerime en mavisinden
serin sulara akardım ansızın
böylesine ince işleyen
ressam fırçasıydın
hep yüreğimi boyardın
vurgunu bile sindirirdi deniz seninle
en sakininden bir uyuşukluk sarardı ensemi
gülerek giyerdik kimi zaman deli gömleğini
ki astarı kızıl bir yakamaz takılırdı göz uçlarımıza
dokunsak yırtılır sanırdık
ve ben artık şiddetle inanıyorum sensizliğe
karaya vurmuşum kuma bulanmış ya tüm düşlerim
yakalanırsam rüzgara iflah olmam biliyorum
.
.
.
Kayıt Tarihi : 28.9.2007 10:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)