Hayatı bir zindan, etrafı mahpus
Yaşamdan umutsuz, töre kadını
Kapana kısılmış, yolları hep pus
Ayakta pranga, töre kadını
Dayak yemesede, her gün hakaret
Yaşı ermesede, gider bekaret
Allah versin ona, sabır inayet
Kadere mahkumdur, töre kadını
Gün gelir sırtında, kırarlar sopa
Yaşına bakılmaz, verirler topa
Her yıl karnında var, yeni bir sıpa
Mazlumiyet ağacı, töre kadını
Kanatsız kuş gibi, yanlız uçamaz
Sinesi dert dolmuş, kimse açamaz
Bağlanmış bir kere, asla kaçamaz
Esaret kurbanı, töre kadını
Bedeni çökmüş, yüzü gülemez
Hak hukuk nedir, inan bilemez
Derdini kimseye, asla diyemez
Dünyası cehenem, töre kadını
Uzaktan görenler, Mesut sanıyor
Bilmezler yüreği, hergün kanıyor
Onun şu haline, yürek yanıyor
Gözlerden uzak, töre kadını
Onların bu hali, yürekler yakar
İnsanlar duyarsız, seyredip bakar
Bu böyle gelmiştir, böylemi akar
Hayali yok olmuş, töre kadını
Can Dostu söylüyor, Sözü yalansız
İnsanlar bu kadar, neden duyarsız
Töreler yolunda, Kaldık dermansız
Biçare bekliyor, töre kadını
03.06.2009
Kayıt Tarihi : 3.7.2009 01:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
AL GELİN, KARA SEVDA
İnce sızmalarla işli sırlar kapısı
Kapıda al gelin elde düğün bohçası
Kertme nikahında böyle töre yasası
Gözlerinden sevda aktı nazlı gelinim
Ahu zar ağladı da göçtü gönlünden
Tütsü kokusunu çekti yanık mendilden
Saldı düşlerini yele duvak telinden
Dürülen evrene baktı nazlı gelinim
Zühre yıldız olup kaydı, su olup aktı
Devşirip derdini yare türküler yaktı
İsyan avazından kopan umarsız aşktı
Ahını kalbine çaktı nazlı gelinim
Arzuhali diyemedi mühürlü dili
Kader nağmesine veda imzalar eli
Gönül ankasını vurdu mükedder hali
Boynuna nikahı taktı nazlı gelinim
Kurban edasıyla çıktı töre tahtına
Cümbüşlerle sazla bindi gelin atına
Kınasını nakışladı, küsüp bahtına
Kara sevdasına yaktı nazlı gelinim
Mücella Pakdemir
TÜM YORUMLAR (3)