06 Ekim 1969- Ankara
TÖRE DİYE DİYE
Töre diye diye,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
' Icinde gercekleri barindiran anlamli bir calisma olmus...Malesef bunlar günümüzde hala yasaniyor ve sonu gelecek gibi de degil..Insanlik disi bir davranis, insanlik ayibidir töre. Duyarli kaleminizi gönülden kutlarim..'
Toplumun kanayan yarası, maalesef töreler islamın bile önüne geçmiş..Ne yazık..
Kıyılan onca can, onca fidan..Rabbim akıl, iz'an versin onlara.
Anlamlı çalışmanızı, duayrlı yüreğinizi can- gönülden kutluyorum.
Tam puan.
Önce böylesine önemli, toplumsal içerikli bir konuya şiirinizde yer verdiğiniz için kutlarım.Öyle bir inancı lanetliyorum. Tövbeler Ayşe'leri, Fatma' ları geri getirecek mi? Gönülden tam puan.
DEĞERLİ DOSTUM TÖRE BAŞKA BİŞEY CEHALET BAŞKA BİŞEY.. AMMA ŞİİRİNE KATILIYORUM .. KUTLARIM EMEĞİNİİ ÇOK HASSAS BİR KONUYU YAZMIŞSIN. ELLERİN DERT GÖRMESİN. SELAM VE SAYGILAR ESEN KAL SAĞLICAKLA KAL.10************P
Töre diye diye,
Ayşe’lere Fatma'lara nasıl kıydınız
Namus elden gitti diye,
Fidanları acımasızca kopardınız----KALEMİNİZ MERHAMET DEFTERİNE BU UTANCI KALDIRINIZ DİYE YAZMIŞ EVET KANAYAN YARAMIZI SARMAYA ÇALIŞAN ÜSTADI KALEMİNİ KUTLUYORUM SAYGILARIMLA
Bu gibi olayların adına TÖRE dese de olayın kahramanları bence CAHİLLİK. Kişi cahil ise çabuk inanır.Oysa ne kadar güzel törelerimiz vardır. CAHİLLİK'in adı TÖRE olunca bütün törelerimiz zan altında kalıyor...
Sapı samandan ayıran güzel şiiriniz için kutuyorum sizi.
Sevgiyle kalın.
Görüşlerinize %100 katılıyorum.Anlatış biçiminiz de çok güzel olmuş.Tebrikler..
Bir de duyan olsa!
' Ülkeleri felakete sürükleyen tek şey; cehalettir!..
Duam ve dileğim şu- dur- ki; Töre ve kan davalarında canı yananların edindiği acı tecrübelerle ,korkusuzca ve insanca yaşama hakkını seçebilme gücünü elde etmeleridir...
Bu konuda erkeklere çokk iş düşüyor!..Hem de çookk...
Rabb'bim bu konudaki haklı davalarında başarılı olmalarını nasip etsin O'nlara...
Sizi de canı gönülden kutluyorum...Paylaşımlarınız için de teşekkür ediyorum...Saygılarımla...'
TEBRİKLER BU SÖZLERİ GÖNÜLDEN HAYKIRDĞINIZ İÇİN YÜREĞİNİZ KEDERDEN UZAK OLSUN GÖNLÜNÜZ SEVGİ ŞELALESİNE DÖNÜŞSÜN BAŞARI DİLEKLERİMLE SAYGILAR
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta